Peki, Oraya git de ona Bart Simpson ziyafeti çek. | Open Subtitles | حسنا , اذهب هناك وارمي ببارت سيمسون شخصية كرتونية |
Bunu halletmelisin, Oraya git ve onunla konuş. | Open Subtitles | عليك أن تتخطى ذلك فقط اذهب هناك وتحدث معه |
Ne olursa olsun Stanforda git. Oraya git ve sınıfa gir. | Open Subtitles | اذهب الى ستانفورد بأى شكل اذهب هناك واحضر دروسك |
Her an senin yerinde olmak isterdim. Bunun için bir şeyler yap! Git oraya. | Open Subtitles | اتمنى ان اكون مكانك افعل شيئا، اذهب هناك |
Tae Yong, Oraya gidip bizzat kendin kontrol et. | Open Subtitles | تاى يونج .. اذهب هناك بنفسك و اجمع بعض المعلومات |
İçeri gir ve çiftçi misin yoksa avcı mısın öğren. | Open Subtitles | اى اتجاة سنأخذ اذهب هناك واكتشف اذا كنت مزارع ، ام صياد |
Day Break Boys onu soymadan oraya gidin. | Open Subtitles | اذهب هناك قبل ان يهاجمها أولاد مطلع الفجر |
Oraya git, siperlerine yanaş, makineli silahlarının yerini öğren ve yavaşça dön, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | اذهب هناك, اقترب من صفوفهم, حدد مكان بنادقهم الآلية وارجع فهمت؟ |
Bu gece Oraya git ve bizimle konuşmak için hâlâ istekli olduğundan emin ol. | Open Subtitles | اذهب هناك الليلة تأكّد فقط أنها لا زالت مستعدّة للحديث معنا |
Oraya git ve bana bir şişe tekila al. | Open Subtitles | نعم سنيور اذهب هناك واشتر لي قنينة بيرة |
Sadece Oraya git ve kalbini deş. | Open Subtitles | فقط اذهب هناك ومزق قلبه كقطعة الكيك |
Oraya git ve beni 1998 senesinde gör. | Open Subtitles | اذهب هناك و ستراني في العام 1998 |
Oraya git ve Jennifer'e çıkma teklif et. | Open Subtitles | اذهب هناك وأطلب من جينيفر الخروج معها |
Oraya git ve Jennifer'e çıkma teklif et. | Open Subtitles | اذهب هناك و اطلب من جينيفر الخروج معها. |
Oraya git ve namluyu suratına daya. | Open Subtitles | فقط اذهب هناك وهددها بالمسدس في وجهها |
"Ay yüzlü bebeğim, Git oraya uyku perileri bekliyor seni orada" | Open Subtitles | " يا قمري الجميل . اذهب هناك الجنيات فى انتظارك " |
Git oraya, gözlerinin içine bak ve "Senin botuna sıçan adam benim" de. | Open Subtitles | اذهب هناك و انظر مباشرة إلى عينيه و قل له " أنا الذي " الذي تغوطت في حذائك |
Oraya gidip tereyağı veya süt üretimi yapabilirsin. | Open Subtitles | اذهب هناك الان ويمكنك حلب اللب او خض الزبد |
Oraya gidip, bilmiyorum, geri dönecektim. | Open Subtitles | اذهب هناك وأنا لا أعرف كيف ارجع |
İçeri gir ve Nick Ashworth'u bul. O sana yardım edecek. | Open Subtitles | اذهب هناك و اطلب لقاء نيك اشروث و سيكون معك |
Sadece içeri gir ve etrafına bak. | Open Subtitles | اذهب هناك وحسب وخذ لك نظرة بالجوار |
Görünüşe göre Saunders kör bir noktada hareket ediyor. Derhal oraya gidin. | Open Subtitles | (ساندرز) يتحرك فى نقطة مظلمة اذهب هناك الآن |