Kendi kendime sadece bir bölüm okuyacağım demiştim ve bu dört bölüm önceydi. | Open Subtitles | لقد قلت لنفسي اني سوف اقرأ فصل واحد وهذا كان قبل اربعه فصول |
dört gün önce Hand of God'ta sizi vaftiz edilirken gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك يتم تعميددك في كنيسه يد الاله منذ اربعه ايام |
Hey, dışarıda sadece üç cest var, neden ona dört parası ödüyorsun? | Open Subtitles | هنالك ثلاثه بالخارج, وانت تدفع له على اربعه, كيف ذلك؟ |
Ön bahçe kapısında atlılar var. Üç dört kişiler. | Open Subtitles | يوجد خياله فى المواجهه ربما كانوا ثلاثه او اربعه |
Fransız polisi dört kişiyi öldüren Arabı vurarak ölümcül şekilde yaraladı. | Open Subtitles | قواتالشرطهالفرنسيهاصيبتباصاباتقاتله والقاتل الذى اطلق النيران و تسبب فى وفاه اربعه |
- Tartışma. Adama öde. Bir, iki, üç, dört. | Open Subtitles | واحد , اثنين , ثلاثه , اربعه , اربعون دولار , شكرا جزيلا |
Sadece dört hafta önce tamamen değişik biriydim. | Open Subtitles | فقط منذ اربعه اسابيع خلت كنت شخصا مختلفا تماما |
Beş, dört, üç, iki, bir. Yayındasınız. | Open Subtitles | خمسه , اربعه , ثلاثه , اثنين , واحد , انت على الهوى |
Bu anlaşmadan dört milyon dolar kazanacağız. dört. | Open Subtitles | من المفترض ان اربح في هذه الصفقة اربع ملايين دولار , اربعه |
Yakov seninle dört gün sonra Leningrad'da buluşacağını söyledi. | Open Subtitles | ياكوف قال انه سيلقاك فى ليننجراد فى غضون اربعه ايام من الان |
Almanlar, Leningrad'ın dört kilometre güneyine konuşlanmışlar. Ondan bahsediyor. | Open Subtitles | الالمان كانوا على بعد اربعه كم جنوب ليننجراد |
Eskiden burada dört kişi yaşıyorduk.. | Open Subtitles | لقد استُخدم من قِبل اربعه منا، كانوا يعيشون هنا، |
dört umutsuz mahkum hapishanenin aşağısındaki kayalık plajda tutuklandı. | Open Subtitles | اربعه سجناء ضبطوا على الشاطئ الصخرى اسفل السجن |
Diğer gardiyan gelene kadar dört dakikanız var, çabuk olmalısınız. | Open Subtitles | لديك اربعه دقائق قبل ان يصل الحارس التالى ، لذا يجب ان تسرع |
dört yıl önce gitti. Dönmesinin an meselesi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لقد رحل من اربعه سنوات لذا ننتظر رجوعه فى اى لحظه |
On, dokuz... sekiz, yedi... altı, beş, dört, üç, iki... bir. | Open Subtitles | ثمانيه, سبعه000 سته, خمسه, اربعه, ثلاثه, اثنان000 واحد. |
Mümkün. Dosyaya dört gün önce erişmiş. | Open Subtitles | هذا محتمل ، لقد دخل الى هذا الملف منذ اربعه ايام |
dört ay kadar önce yerli halktan biriyle aramda bir ilişki başladı.... ...ve babam araya girmeye karar verdi. | Open Subtitles | منذ اربعه اشهر مضت بدأت علاقه مع احدهم وقرر ابى ان يتدخل من اجلى عند جنرال ويست |
Senin göğüslerine bakan dört erkek var mı? | Open Subtitles | نحن مع بعضنا البعض اليس كذلك؟ هل عندك اربعه رجال نحدق فى الاحمق الان |
9 adet istasyona ihtiyaç olunmalı. dördü Sırbistan için, üçü Hırvatistan ve iki tanesi de Slovenya için. | Open Subtitles | سيحتاجون تسع محطات , اربعه لصربيا , وثلاثه لكرواتيا |
"Özgürlük... "Özgürlük iki artı ikinin dörde eşit olduğunu söylemektir. | Open Subtitles | "هل من الحريه القول أن إثنان زائد إثنان يساوي اربعه |
Yani, bir keman dörtlüsü benim salonumda-- kim böyle birşey yapar ki? | Open Subtitles | اقصد .. اربعه موسيقيين في غرفة معيشتي .. من يفعل هذا ؟ |