"ارتدت" - Traduction Arabe en Turc

    • gittim
        
    • giydi
        
    • giymişti
        
    • gittin
        
    • giyiyordu
        
    • sekmiş
        
    • sekti
        
    • taktı
        
    • okudum
        
    • giymis
        
    • gitmiştim
        
    Yanlış anlama ama, ben de oraya gittim ve beyzbolda şampiyon olan takımda yeraldım. Open Subtitles مع فائق احترامي، ارتدت نفس المدرسة، وأعمل لدى النادي الفائز بالدوري.
    Yanlış anlama ama, ben de oraya gittim ve beyzbolda şampiyon olan takımda yeraldım. Open Subtitles مع فائق احترامي، ارتدت نفس المدرسة، وأعمل لدى النادي الفائز بالدوري.
    L bu gram hiç bu sıcak bir şey giydi inkar etti. Open Subtitles أنا أرفض أن أصدّق أن جدتي ارتدت شيئاً مثيراً كهذا
    Bundan kaçmayı denedi, ne yazık ki striptiz ayakkabılarını çoktan giymişti. Open Subtitles ولذلك قررت الهرب ولسوء الحظ سبق وأن ارتدت حذاء الرقص الثقيل
    O cadıyla aynı okula gitmiş olabilir ama sen de benimle aynı okula gittin. Open Subtitles ربما تكون ذهبت للمدرسة مع الساحرة الشريرة و لكنك ارتدت المدرسة معي
    Kahlo günlük yaşamında geleneksel Tehuana elbisesi giyiyordu ve kendisini, yöreye özgü maneviyata kaptırıyordu. TED في حياتها اليومية، ارتدت كاهلو لباس تيخوانا التقليدي منغمسة بنفسها في الروحانية الأصلية.
    Kurşun sekmiş olmalı. Open Subtitles لابد أن الرصاصة ارتدت قبالة عاموده الفقري
    -Yani evet, sanat okuluna gittim... -Ama sonra normal bir is buldum reklam sirketi ve... Open Subtitles أعني، نعم، لقد ارتدت كلية الفنون، وبعدئذٍ نلت وظيفة في شركة إعلانات عادية
    Ben senin yaşındayken, burada Darjeeling'te okula gittim. Open Subtitles أتعلمين أنَّني ارتدت المدرسة هنا في دارجيلنغ عندما كنتُ بعمرك؟
    Kiliseye gittim, okul balosunda dans ettiğim çocukla evlendim bir çocuğumuz oldu. Open Subtitles أنا أرتاد الكنيسة و تزوجت الرجل الذي ارتدت حفل التخرج معه أنجبت طفلا
    Ateist gelin beyaz gelinlik mi giydi? Open Subtitles هل ارتدت العروس الإلحادية ثوب أبيض جميل؟
    Leydi Tressilian'la tartıştığınız bir akşamı seçti, kan sıçraması için sizin ceketinizi giydi, üzerinde parmak izlerinizi bulacağımız golf sopasını da orada bıraktı. Open Subtitles وقد اختارت امسية ,تشاجرت فيها مع تريسيليان, وقد ارتدت جاكتتك ليتناثر الدم عليها, وتركت عصاك للجولف بالغرفة
    Hiçbir şey. Kırmızı iç çamaşırları giydi. Open Subtitles لم أكن أفكر بتاتاً ارتدت ملابس داخلية حمراء
    Hatırlarsanız Condoleezza Rice bir davette çizme giymişti ve bunun için eleştirilmişti. TED وهناك شيء .. ان تذكرتوا .. كونديليزا رايس .. ذات يوم ارتدت حذاءا غريباً وتم نقدها عليه
    ... Dar bir giysi giymişti Görüldüğü kadarıyla bir kısmını kapatamamış. " Open Subtitles لقد ارتدت ثوب بدون خياطة كان يظهر بعض أجزاء جسدها
    Amerikan gece kulüplerine, restoranlara barlara, spor karşılaşmalarına gittin. Open Subtitles فلقد ارتدت نوادٍ ليلية, مطاعم حانات احداث رياضية في أمريكا
    Sen Oxbridge'e gittin çünkü, ben gitmedim. Open Subtitles فقط لأنك ارتدت جامعة "أوكسبريدج" وأنا لم أفعل ذلك.
    Ve kadın da hırka giyiyordu, çünkü o sırada tam geceydi ve okyanustan soğuk geliyordu. TED بينما ارتدت هي سترة من الصوف بسبب برودة الجو ليلا كانت البرودة قادمة من المحيط
    Harlesden'deki evinin mutfağında... patlayıcı maddeleri tutarken lastik eldiven giyiyordu. Open Subtitles والتي ارتدت قفازات مطاطية لاعداد القنابل... بمطبخ منزلها بمنطقة "هارلزدين"
    Kurşun göğsünden girmiş ve karın boşluğuna sekmiş. Open Subtitles الرصاصة دخلت في صدرها و ارتدت الى بطنها
    Kurşun çene kemiğinden sekti, sol gözünden çıktı, beyninden bir parça kopardı, ve hemen ölmedi. Open Subtitles ارتدت الرصاصة من عظام الفك ، وأخرجت عينه اليسرى، وانفصل جزء من دماغه، لم يموت على الفور،
    Senin okul yüzüğünü boynundaki bir zincire taktı. Open Subtitles ارتدت خاتمك المدرسي في سلسلة وعلقتها حول رقبتها
    Ben psikiyatristim. Tıp okudum. Open Subtitles إنّي طبيبة نفسيّة وقد ارتدت كليّة الطبّ وكنت سأغدو جرّاحة
    Eski siyah beyaz elbisesini giymis. Open Subtitles يبدو أنها ارتدت فستانها القديم الأبيض والأسود
    Bu kalemiz bana çok şey hissettiriyor. Çocukken kampa gitmiştim. Open Subtitles إن قلعتنا هذه تجلب لي مشاعر كثيرة عندما كنت طفلة، ارتدت مخيماً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus