- Ne şaşırtıcı. - Erkekler oyuncakları sever. Giy. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة الأولاد يحبون ألعابهم , ارتديه , واشكريني لاحقاً |
Bunu Giy. Gerçek bir kadınla yemek yemek istiyorum. | Open Subtitles | ارتديه, أرغب أن أتناول الغداء . مع امرأة حقيقية |
- Güven verdiği için giyiyorum sadece. | Open Subtitles | حسنا، فى الواقع ارتديه فقط لأنه يعطينى الثقة |
Onu tak. Geri dönüp onu hemen bulmalısın. | Open Subtitles | ارتديه الان , حتى تذهبى اليها و تجديها فى فى الحال |
Limuzin beş dakika içinde burada olacak, benimse Giyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | تعرفين ، الليموزين ستحضر في خلال خمس دقائق وليس لدي شيئ ارتديه |
Sana evlenme teklif ederken bu botları giyiyordum. | Open Subtitles | هذا الحذاء اللذي كنت ارتديه عندما تقدمت لك |
Çabuk, Giy şunu. | Open Subtitles | هذا فستان زفافي ارتديه بسرعــة |
- Giy şunu. Derhal. - Seni içine sığdırmaya çalışırız. | Open Subtitles | ـ ارتديه الآن ـ سنساعدك في ارتدائه |
Doğru okul üniforması. Bunu Giy. Yatağa. | Open Subtitles | الزي الصحيح للمدرسة ارتديه واخلدي للنوم |
Burada değil ki. Giy haydi. Giysene. | Open Subtitles | حسناً ، إنه ليس هنا ارتديه وحسب ، هيا |
- Bir zamanlar bir erkek arkadaşım vardı. - Giy onu. | Open Subtitles | ـ ذات مره كان عندي حبيب ـ ارتديه |
Giy gömleğini. Hayır. Ne fark eder ki? | Open Subtitles | ارتديه لا ، انه غير مهم |
Şimdi boxer külot dedikleri bir şey var ki ben de onu giyiyorum. - Öyle mi? | Open Subtitles | الآن هناك نوع يدعى البوكسر وهو الذي ارتديه |
- Güven verdigi için giyiyorum sadece. | Open Subtitles | حسنا، فى الواقع ارتديه فقط لأنه يعطينى الثقة |
Her zamanki giydiğimi giyiyorum ve merceklerimi toparlıyorum. | Open Subtitles | انا ارتدي ما ارتديه دائما وانا التقط عدساتي |
tak şunu, kaldır şu kavunları ve gidip eğlenelim biraz. | Open Subtitles | ارتديه , ادفعيهم إلي أعلي ولنذهب ونحظي ببعض المرح |
Bunu düğünde tak, Tanrı ikinizi de kutsayacaktır. | Open Subtitles | ارتديه يوم الزفاف والإله سيبارككما |
Ama şekerimin yarısını dolaptaki babama verirsen, ve diğer yarısını da öldürürsen, ben sonunda Giyecek birşey bulamam! | Open Subtitles | لكن اذا وضعت نصف الرجال الذين ينفقون علي في الخزانة وقتلت النصف الاخر عندها لن اجد ما ارتديه |
Giyecek hiçbir şeyim yok, albenili külotlarımdan da giymedim. | Open Subtitles | ليس لدى ما ارتديه انا حتى لا ارتدى سراويلى المثيرة ولماذا تلبسين احدها؟ |
Sana evlenme teklif ederken bu botları giyiyordum. | Open Subtitles | هذا الحذاء اللذي كنت ارتديه عندما تقدمت لك |
Ama o cırtlak turuncu formayı giymem. | Open Subtitles | و لكنني لن ارتدي ذلك الزي البرتقالي لن ارتديه |
Okula giderken giymek zorundayız ve bilirsin sade olması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان ارتديه في المدرسة حينما اذهب للمدرسة |
Bunu sürekli giyeceğim! Bu tişörtü seviyorum! | Open Subtitles | سوف ارتديه طول الوقت أننى احب ذلك التيشيرت |
Güzel kostüm! Geçen sene ben de aynısından giymiştim. | Open Subtitles | زى رائع,هذا ما كنت ارتديه الليله الماضية |