"ارتكاب" - Traduction Arabe en Turc

• işlemek
• işlemeye
• işlendiği
• hata
• işlemeyi
• yapmaya
• işlemeden
• işleyecek
• işlemekten
• işlemesine
• suç
• suça
• işlendi
• işleyip
• işlerken

Söyleşi yapacak durumda değil. suç işlemek üzere.
انه لا يستطيع ان يفعل ذلك هو في منتصف ارتكاب جريمة

Benim babam rahip, o nedenle günah işlemek istiyorum.
أبي قسيس، لذلك أنا بحاجةِ إلى ارتكاب الذنوب

Kendi kararımı verememektense hataların en büyüğünü işlemeye razıyım.
هو أنني أفضل ارتكاب أفضع الأخطاء عن الإستسلام لحكمي

Başka birini cinayete azmettiren. cinayetin işlendiği silahı sağlayan şuça şu yada bu şekilde karışmış olan herkes. suçludur.
أي شخص يؤثر بشخص آخر لكي يرتكب جريمة قتل... وأي شخص يقدم... أداة الجريمة القاتلة لغرض ارتكاب جريمة..

Doktorlar hata yapıp hastalarına zarar verme ihtimallerine karşın sorumluluk sigortası taşımak zorundadır.
يجب على الأطباء التأمين ضد المسؤولية فقط في حالة ارتكاب خطأ يضر مرضاهم.

Ben onlara baktığımda, düşünebildiğim tek şey suç işlemeyi kolaylaştıracak soyutlanmışlıkları.
وانا انظر اليها ,والفكرة الوحيدة التى طرات عندى هو الشعور بوحدتها و انعزالها والحصانة التى تمكن قد من ارتكاب جرائم هنا.

Ve gördüğümüz, insanların tam olarak aynı şekilde, tekrar ve tekrar hata yapmaya devam etme eğilimde oldukları.
وما نراه هو ميل البشر لمتابعة ارتكاب الأخطاء تماما بنفس الطريقة مرارا وتكرارا.

suç işlemek konusunda kim şaka yapmaz biliyor musun?
لسنا اناساً يطلقون الدعابات حول ارتكاب الجرائم

Ve sizden bu şeyleri suç işlemek için kullandığıma inanmanızı bekliyor.
والأن تعتقد أني إستخدمت هذه الأشياء السخيفة في ارتكاب الجريمة؟

Herkese deyin ki salak ibneler aptalca suçlar işlemek istediklerinde Crimson Bolt ve Boltie orada olacaklar ve onların küçük kafalarını ezecekler!
أنت أخبر كل من تعرف، أنه في أي وقت يرغب سافل حقير، في ارتكاب جريمة قذرة،

Bence bu aptal oyunu oynayan herhangi biri cinayet işlemeye meğillidir.
يمكنني أن أقول بأن أي شخص يلعب هذه اللعبة الغبية قادر على ارتكاب جريمة

Onun için günah işlemeye başladığımı fark ettim.
أدركت بأنّه يتوّجب عليّ ارتكاب الخطايا من أجله

Camden Kasabası'nda her 7 dakikada, bir suç işlendiği söyleniyor.
يقولون أن في مقاطعة " كامدن " يتم ارتكاب جريمة كل 7 دقائق

Şu an elimden gelen tek şey, daha fazla hata yapmamak.
كل ما يمكنني فعله الآن هو عدم ارتكاب أية أخطاء أخرى

Yakında bir cinayet işlemeyi düşünüyorum.
حسناً، أفكر بشأن ارتكاب جريمة قتل عما قريب

Yanlış olanı yapmaya devam et, ayık olanı içmeye ikna et.
استمر فى ارتكاب الأخطاء وستنشىء ديانة ستقنع الصاحى بمعاودة الشرب وبعدم إحياء آمال الآخرين

suç işlemeden de insanları tanımanın yolları var.
هناك طرق للتعرّف على الآخرين دون ارتكاب جنايات

Sence Korkunç Yasutami cinayet işleyecek kapasiteye sahip mi?
أتظن بان ياسوتاين المخيف قادر على ارتكاب جريمة قتل؟

Sekiz kişilik bir toplantıda sadece siz cinayet işlemekten bahsetmezdiniz.
لا يمكن لأحدكما ارتكاب عمل أحمق كطلب عقد اجتماع ثماني لمناقشة القتل

Fakirlerin suç işlemesine engel olmak için bize Kira gibi biri lazım.
ولكي يتوقف الفقراء عن ارتكاب الجرائم نحن نحتاج الى كيرا

Daha faza suç işlemeyin. Her şeyden elinizi çekip şirketten ayrılın.
وعوضا عن ارتكاب جرائم اخرى القى بكل شئ و اترك الشركة

Hayır, onu daha fazla suça bulaşmadan tedavi etmeni istiyorum.
كلاّ، بل أريدكَ أن تعالجه دون ارتكاب المزيد من الجرائم

Uçakta, kalkıştan kısa bir süre sonra bir cinayet işlendi.
لقد تمّ ارتكاب جريمة قتل على متن هذه الطائرة بعد إقلاعها بفترة وجيزة

Mükemmel denecek cinayetler işleyip, Resmi soruşturma süresinin ...dolmasının ardından itiraf etmenizdeki amaç ne?
ماهي الفائدة من الإعتراف بعد التهرب من التحقيق الرسمي و ارتكاب جرائم قتل مثاليه؟

Cinayetleri işlerken bu şapkayı takıyordun.
كنت ترتدي هذه القبعة عند ارتكاب جرائم القتل