O yüzden, eğer bize söyleyeceğin bir şey varsa, Lütfen... | Open Subtitles | ارجوك ان كان بامكانك اخبارنا اي شيء حان الوقت لذلك |
Lütfen, senin bir tek evliliğin onun beş evliliğinin toplamından uzun sürdü. | Open Subtitles | ارجوك ان زواجك الوحيد بقي فترة اطول من كل زواجاتها الخمس معاً |
Lower kavşağında durun Lütfen. Kestirmeden giderim. | Open Subtitles | ارجوك ان تتوقف عند المقاطعة السقلى سوف اسلك طريقا مختصرا |
Lütfen sadede gel Ong. Hangi durumu kastediyorsun? | Open Subtitles | ارجوك ان تدخل فى الموضوع مباشرة يا اونج, ما الملابسات التى تشير اليها ؟ |
Lütfen bana inanın. Son zamanlarda sinirlerim çok bozuk. | Open Subtitles | ارجوك ان تصدقى ان اعصابى متوترة جدا مؤخرا |
Ve Lütfen, Kardeş Sara Lütfen sağlam vurun, uyduruk değil, ha? | Open Subtitles | وارجوك اخت سارة , ارجوك ان تضربيه بثبات? |
Çok acil. Lütfen! Bir dakika sürecek. | Open Subtitles | ارجوك ان الأمر مستعجل جداً فقط سيستغرق الامر دقيقة واحدهـ |
Kaptan, Lütfen kuleye söylenildiği gibi yapacağınızı bildirin. | Open Subtitles | كابتن ارجوك ان تخبر البرج ان ستمتثل للأوامر |
Hatta Dünya bile yok olabilir. Lütfen hemen gel! | Open Subtitles | ارجوك ان تأتى بسرعة , ربما ستدمر الارض قبل ان تأكل |
Lütfen sorun şu yarı şeytana neden ruhumu ve bedenimi tuzağa düşürdüğünü? | Open Subtitles | اتتريد ارجوك ان تحضر هذا النصف شيطان و تسائله لماذا لوث عقلى وجسدي؟ |
- Hayır, hayır, olmaz. Bunu onun için yapmayacaksan rica ediyorum, Lütfen, benim için yap. | Open Subtitles | اذا لم تفعليها من اجلة انا ارجوك ان تفعليها من اجلي |
Bayan,Lütfen ağlamayın. | Open Subtitles | انظري الي , سيدتي , ارجوك ان تكفي عن البكاء |
Bana Lütfen yine aynı yerde olduğumuzu söyleme. | Open Subtitles | ارجوك ان تخبرني انهم لن يعودوا لهنا ثانية |
Şimdi Lütfen gidin. Geç oldu ve dikkat gerektiren... başka şeyler de var. | Open Subtitles | ارجوك ان ترحل الان لدي اشياء اخري مهمه فى مذكرتي |
Lütfen rahatına bak. Uzun yolculuk seni yormuş olmalı. | Open Subtitles | ارجوك ان ترتاحي, لا بد انك متعبة بعد الرحلة الطويلة |
Yüce İsa, Lütfen Cleveland'ı satışlarda yakalayabilmem için onu, Terry ile gitmeye ikna eder misin? | Open Subtitles | الرب يسوع, ارجوك ان تحفز كليفليند ليذهب مع تيري لفرائهم الفاتنه ليمكني ان اصيد مبيعاته |
Lütfen, şu ödül avcısı pisliği dinlemediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | ارجوك ان تخبرني انك لم تستمع لهذه التفاهات الخاصة بصائدي الجوائز |
Lütfen ona söyleyin, hakkında bir belgesel hazırlıyoruz. | Open Subtitles | ارجوك ان تخبريه اننا نعد فيلما وثائقيا عنه |
Şimdi, Lütfen, Scotland Yard'a şu telefonu edin. | Open Subtitles | اذن, ارجوك ان تقوم بهذا الأتصال لسكوتلاند يارد |
Lütfen, anla. Çok yol katettim. | Open Subtitles | ارجوك ان تفهم لقد اتيت من مكان بعيد |