Ona evlenme teklif ederek, onu dul bırakma riskini göze alamam. | Open Subtitles | لا استطيع المخاطره بجعلها ارمله عندما اطلب يدها للزواج |
Bir silahşörün dul karısı olacabilecek kadar cesur muyum onu bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اعرف ان كنتُ شجاعه كفايه لاكون ارمله فارس |
Hayat arkadaşınızı kaybettiğinizde kullanılan kelime de "dul"dur. | Open Subtitles | وهناك كلمة عندما تفقدين زوجك انها ارمل او ارمله |
Daha çok gençsin... dul kalmak için. | Open Subtitles | انتي صغيره جدا لان تصبحي ارمله |
Sen dul olmak için çok gençsin. | Open Subtitles | انتي صغيره جدا لان تصبحي ارمله |
Sen dul olmak için çok gençsin. | Open Subtitles | انتي صغيره جدا لان تصبحي ارمله |
dul kaldıktan sonra, John Putnam'ın rüyalarında karabasan olarak karşısına çıktığını ısrarla söylüyor. | Open Subtitles | كانت تقول ان "جون بوتنام" يعاني من كوابيس في نومه بعد ان اصبحت ارمله, ظهر بالكتاب اسماء الذين ماتوا اثناء الخطيئة |
Yaşlı ve dul bir kadın. Kocasını yıllar önce kaybetmiş. | Open Subtitles | ارمله كبيره بالسن فقدت زوجها منذ سنوات |
- Paul! Teselli etmem gereken bir dul var. | Open Subtitles | لدي ارمله علي ان اسعدها |
dul kaldım. | Open Subtitles | وتزوجت مره اخرى واصبحت ارمله |
- dul. Bir oğlu var. | Open Subtitles | - ارمله , ولديها ابن واحد - |
Lake gibi bir adamın dul karısıyla karşılaşmak... | Open Subtitles | مقابلتى مع ارمله رجل ...." مثل "لاك |