Bunlar fındıkları kabuklarından çıkarmak için özel olarak eğİTildi. | Open Subtitles | هذه السناجب تدربت على ازالة أغلفة البندق |
Şu ekleme saçları çıkarmak ve derinlemesine bir nemlendirme istiyorum. | Open Subtitles | احتاج الى ازالة الشعار المستعار وعمل تكييف عميق للشعر |
Öyleyse şunu belirtmek gerekir ki, ...para sisteminin kaldırılması ve hayati gereklilikleri sağlamakla suç işleme oranında küresel olarak neredeyse %95'lik bir azalma görebiliriz çünkü çalacak, zimmete geçirecek, dolandıracak veya benzer şeyler yoktur. | Open Subtitles | لذا، من المهم الاشارة بأنه مع ازالة النظام المالي ومع توفير احتياجات الحياة الأساسية |
- Arcadia petrol haklarını istiyordu, Abboud'un da ortadan kaldırılması gerekiyordu. | Open Subtitles | أركاديا أراد حقوق النفط لدا كان عليهم ازالة عبود هذه هي البداية. |
Sil! | Open Subtitles | ازالة! السلالم! |
Sil. | Open Subtitles | ازالة |
Kalbi çıkarmaya başlarken yüzeyin nasıl kan damarlarıyla örtülü olduğuna dikkat edin. | Open Subtitles | حالما تبدأوا في ازالة الرأس لاحظوا كيف هي المنظقة مغطاة بالاوعية الدموية |
Elimizde bu durum için bir araç mevcut, bir yapı ile bir mekanizma şeklinde çalışan bir araç, buna REDD Plus diyoruz. Ormanların yok olması ve orman arazilerin azalmasından kaynaklı emisyonların azaltılması için bir plan. | TED | والمعنى موجود في ايدينا من خلال البنية,و الالية, وتسمى ريد بلاس مخطط لتقليل الانبعاثات من ازالة الغابات و تقلص الغابات |
İki gözü de çıkarmak zaman alır hem de güpegündüz bir otoparkta. | Open Subtitles | ازالة كلتا العينان يستغرق وقتا و تم فى موقف سيارات فى وضح النهار |
Âdetim gelmeden kulaklıkları çıkarmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان علي ازالة سماعات الآي بود قبل أن تأتي دورتي الشهرية |
Arabayı fark ettirmeden çıkarmak zor olurdu. | Open Subtitles | كان من الصعب ازالة السيارة دون ان يتم ملاحظتها |
- Cesedi çıkarmak. | Open Subtitles | - ازالة الجثة - |
"Angela'yı hayatımızdan çıkarmak" operasyonu resmen başlamıştır. | Open Subtitles | عملية ازالة (نجيلا) بدأت بشكل رسمي |
- Arcadia petrol haklarını istiyordu, Abboud'un da ortadan kaldırılması gerekiyordu. | Open Subtitles | أركاديا أراد حقوق النفط لدا كان عليهم ازالة عبود هذه هي البداية. |
Sendikalar, erken emekliliğin kademeli olarak kaldırılması için bazı teklifler sundular. | Open Subtitles | الحركة العمالية وضعت مقترحا... ...في كيفية ازالة التقاعد المبكر |
Sil. | Open Subtitles | ازالة |
Sil. | Open Subtitles | ازالة |
Adam derisinin altındaki cam örümcekleri tornavida ile çıkarmaya çalışmış. | Open Subtitles | الرجل حاول ازالة عناكب زجاجيةتسير تحت جلده بمفك صواميل |
Çıkarabildiğin kadar pıhtıyı çıkarmaya çalış. | Open Subtitles | حاولي ازالة أكبر قدر من الجلطات |
orman tahribatı, 90’ların sonu 2000’lerin başı arasında hızlıca artıyor ve büyüyor idi. | TED | ازالة الغابات تنامت بسرعة في نهاية التسعينات وبداية الالفية الجديدة. |