Araba kiralamak zorunda kalırsan, nakit kabul eden bir yer bul. | Open Subtitles | اذا كنت تريد استئجار سيارة فاختر المكان الذي يقبل بالدفع النقدي |
Bugün birileri geldi. Tekneni kiralamak istediler. | Open Subtitles | كان هناك بعض الناس هنا اليوم، كانوا يريدون استئجار قاربك |
-Doktor Oseransky bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama... karınız yakın zamanda sizi öldürtmek için bir kiralık... katil tutmuş. | Open Subtitles | دكتور انا لا اعرف كيف اخبرك بذلك لكن يبدو ان زوجتك كانت تحاول استئجار قاتل لقتلك قاتل ؟ |
Öyleyse bahar tatili için o kulübeyi kiralayabilir miyiz? | Open Subtitles | اذن يمكننا استئجار الكوخ لاجل عطلة الربيع؟ |
Bizi karşınızda oturup çay yapmanızı seyretmemiz için işe almadınız, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم استئجار لنا الجلوس حول ومشاهدة لصنع الشاي، هل وجدته كذلك؟ |
Yani bir depo kiralayıp, oraya koyabilirlerdi. | Open Subtitles | اذن ماذا باستطاعتهم استئجار خزنة باستطاعتهم وضعها في التخزين |
Ev kiralamakta güçlük çektim, New York'ta bir daire kiralamak ve şirketlerin ortakları buna ne derdi acaba? | Open Subtitles | واجهت صعوبات في استئجار منزل أو شقة في نيويورك والشركات خشوا توظيفي حفاظًا على مساهميهم |
Birkaç sterlin. Başka birinin iğnesini kiralamak daha ucuz. | Open Subtitles | بضعة جنيهات، وثمنها أرخص من استئجار إبرة أحد آخر. |
Arkadaşıma bir silah kiralamak istiyordum ancak şu an şehirden çok uzaktayız. | Open Subtitles | أريد استئجار بندقية لرفيقى لكننا الآن بعيدون جدا هل تؤجر لنا واحدة ؟ |
Bunu size nasıl söyleyeceğimizi bilemiyoruz sanıyoruz, karınız sizi öldürtmek için bir kiralık katil tuttu | Open Subtitles | دكتور انا لا اعرف كيف اخبرك بذلك لكن يبدو ان زوجتك كانت تحاول استئجار قاتل لقتلك |
Burası ticarî bir yat limanı değil. Bu teknelerde tek bir kiralık yazısı görmedim. | Open Subtitles | ليس هذا حوض سفن تجاريّ، لم أرَ هويّة استئجار واحدة |
Ve seni kesinlikle döver. Peki ailesinin imzası olmadan muamele de kiralayabilir mi kendine? Çünkü ben yapabilirim. | Open Subtitles | أيستطيع استئجار عربة كبيرة دون توقيع والدَيه؟ |
Ama Floyd Thursby rıhtımda saatlik ücretle sandal kiralayabilir. | Open Subtitles | آه .. فلويد ثيرسبى أسفل على الرصيف يمكنك استئجار زورق بالساعة، |
İşe aldığım adamların aşağılanmasından hoşlanmam. | Open Subtitles | عند استئجار الرجل أنا لا ابدأ عادة بإهانته |
Yaklaşan doğum günüm için lüks bir gemi kiralayıp denizde parti verelim mi? | Open Subtitles | ربما ينبغي بي استئجار سفينةً فاخرةً واحظى بحفلةٍ مدهشةٍ على البحر من أجل عيد ميلادي القادم؟ |
Bu yüzden de tam gün çalışacak bir psikolog tutmak istiyorum. | Open Subtitles | وهذا سبب رغبتي في استئجار طبيب . نفسي , بدوام كامل |
O zaman başka katlarda dükkan kiralama fikri onları cezbedecektir. | Open Subtitles | وهم يعلمون ذلك , وقد يغريهم استئجار تلك المساحة فى الطوابق العليا |
Bugün üç sincaba araç kiraladın mı? | Open Subtitles | هل ساعدت ثلاثة سناجب في استئجار سيارة اليوم؟ |
Biraz keşif sonucu şunu buldum, Coleman uçağı kaçırınca şahsi kartıyla değil şirket kartıyla araç kiralamış. | Open Subtitles | قمت ببعض الاستكشاف ووجدت أنه بعد تفويت كولمان لرحلته استعمل بطاقة إئتمان خاصة بشركته لدفع فاتورة استئجار السيارة |
Çünkü yaşarsa, bize Hyatt'ta bir oda kiralarım. | Open Subtitles | لأنه إذا تعيش، وأنا سوف استئجار لنا غرفة في فندق حياة. |
Örneğin, otobüs bileti almaya veya otel odası kiralamaya izin verilmiyor. Bu yüzden birçok aile sokaklarda yatıp kalkıyor. | TED | فمثلا، لا يحق لهم شراء تذكرة حافلة، أو استئجار غرفة في فندق، بالتالي يوجد العديد من العائلات تنام في الشوارع حرفيا. |
Neyse, bak, araba çalıntı bir visa kart ile kiralanmış, ...bunda şaşıracak bir şey yok, ama şuna bir bak aynı araba üç kere Doral civarından benzin almış. | Open Subtitles | على أي حال تم استئجار السيارة بواسطة بطاقة فيزا مسروقة و هذا ليس أمراً مفاجئاً .. و لكن اسمع هذا |
Bırak bir kaç tetikçi kiralayayım ve Süpermen'i geniş ıslak bir hedefe döndüreyim. | Open Subtitles | اسمحوا لي استئجار اثنين من الرماة، وسوف أحول سوبرمان إلى بقعة رطبة كبيرة. |
Şuradan araba kiralayabiliriz. | Open Subtitles | أتعرف بإمكاننا استئجار سيارة من هنا |
Motorlu tekerlekli sandalye kiralayabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك استئجار كرسي متحرك آلي |