Eğer dönüp sana bakarsa, bu seni sevdiğini gösterir. | Open Subtitles | اذا استدارت ونظرت اليك هذا يعني انها تحبك |
Tam yanından geçerken, dönüp bana baktı. | Open Subtitles | عندما كنت على وشك أن اقترب منها, استدارت ونظرت الي |
O anda arkasını dönüp gitmeye başladığında ne hissettim biliyor musun? | Open Subtitles | واللحظة التي استدارت ورحلت عني، أتعرف بماذا شعرت؟ |
Sonra önüne dönüp bir iki adım daha attı ve ben bir kez daha seslendim. | Open Subtitles | استدارت ومشت أبعد قليلاً... ، فناديت باسمها مرة أخرى. |
Düzgün dönüyor gibi ama bu önemli şey değil. | Open Subtitles | لقد استدارت لليمين بما يكفي, ولكن هذا لا يعني شيء. |
O zaman mermi nasıl dönüp bana saplandı? | Open Subtitles | اذا كيف استدارت رصاصتك واصابتني ؟ |
O yüzden kadınlar dönüp "Pekâlâ, sıra sizde" dediler. | Open Subtitles | \u200fلذا، استدارت النساء وقلن لهم، \u200f"حسناً، هذا دوركم". |
"Bana dönüp şöyle dediğini hatırlıyorum, | Open Subtitles | # أتذكر كيف استدارت لي وقالت # |
dönüp gitti. | Open Subtitles | استدارت وابتعدت |
Prenses dönüp demişki "Ben bir prensesim... | Open Subtitles | استدارت الأميرة ثم قالت،"أنا أميرة.. |
Broadway'e dönüyor, kuzey batı'da. | Open Subtitles | لقد استدارت في برودواي، المنطقة الشمالية الغربية |
O dönüyor Eğer, o beni seviyor demektir. | Open Subtitles | إذا استدارت فهذا يعني أنها معجبة بي |