Bu işin nereye varacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار لأرى كيف سيؤول الامر. |
Yıldız öğrencimin hangi fikirle geldiğini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار لأرى ماذا فعل طالبي المميز |
Manzarayı görmek için sabırsızlanıyorum. Ben de havyarı kepçelemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار لأرى المنظر- لا استطيع الانتظار لأكل الكفييار- |
Hadi o zaman, görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | تفضل , اذاً لا استطيع الانتظار لأرى هذا |