"استماع" - Traduction Arabe en Turc

• Dinle
• dinleme
• Dinleyin
• duruşması
• dinlemek
• duruşma
• yapılacak

Dinle... İlk sene tüm kadınlar biraz delirir.
استماع كل الزوجات يصيبهن الجنون قليلا في السنة الأولى

Dinle, bir göçmenlik duruşması ayarladım.
اسمع، سأرتب جلسة استماع مع مكتب الهجرة

Kayda geçirdiğimiz birkaç günün ardından, bir dinleme toplantısı organize ettik ve klipleri oynattık, tıpkı her Cuma sabahı NPR'da duyduklarınız gibi.
بعد أيام قليلة من التسجيل، أقمنا حفلة استماع ووضعنا بعض المقاطع يشبه بشكل كبير ما تسمعوه على إذاعة NPR كل صباح جمعة.

dikkatli Dinleyin, mümkün olduğunca az bilgi verin, ve ne yaparsanız yapın hiçbirşeyi imzalamayın.
استماع إليهم، وتقديم مثل القليل من المعلومات ممكن، ومهما فعلت، لا توقع أي شيء.

Larrabee teyit duruşması bugün çok iyi gitti.
أعتقد جلسة استماع لاربي سارت بشكل جيد اليوم

Yalandı çünkü Şebat'ta radyo dinlemek, günah.
كذبت لـ انه من الخطيئة الـ استماع للمذياع

Bay Gardner ve müvekkilimiz aleyhindeki duruşma için devam etme niyetindeyiz.
نحن نطلب جلسة استماع للنظر في تحيزك ضد السيد غاردنر وموكلتنا

Dinle... dün gece sana epey çirkin şeyler söyledim.
استماع... الليلة الماضية، قال لي بعض الأشياء التي كانت قبيحة جدا.

Sor ve Dinle, Dinle ve sor.
سؤال واستماع استماع وسؤال

Geç oldu. Anneni Dinle.
- انها في وقت متأخر، استماع أمي.

Dinle beni, sorun yok.
استماع على ما يرام.

# Dinle, ey sevgili. #
استماع يا الحبيب

Free Amerika (Özgür Amerika)'da, bir dinleme ve öğrenme turu gerçekleştirdik.
في حملة أمريكا الحرة، قمنا بجولات استماع وتعلّم.

Gelecek hafta, dinleme toplantısında
وفي الشهر القادم، ستعقد جلسة استماع المجلس التشريعي

Ne denli üzgün olduğunu biliyorum ama bu kadar tartışma yaratan çalışma senin olsaydı adil bir dinleme isterdin eminim.
افهم شعورك المستاء لكني أعرف أيضاَ بأنه لو كان مشروعك قد اثار جدلاَ كهذا فقد تطلبين جلسة استماع عادلة

Son bir tur atmak istiyorum. Bütün ekipler Dinleyin.
اريد اخر مناورة، الى جميع الفرق استماع.

Dinleyin ve yanıtlamadan önce dikkatlice düşünün.
استماع والتفكير مليا قبل الرد.

Velayet duruşması hakkında konuşmalıyız.
نحتاج الى مناقشة جلسة استماع الرعاية لـ دانيال الصغير

Her neyse, yarın sabaha bir gözetim duruşması ayarladılar.
على أي حال , لقد تقرر عقد جلسة استماع لموضوع الحضانه

Ama bu küçük yaratığın çığlıklarını ve ciyaklamalarını dinlemek zorunda kaldım.
مضطراً إلى استماع صيحات هذا المخلوق

Ön duruşma yapılacak. Büyük ihtimalle yarın.
سوف تعقد جلسة استماع تمهيدية، ربما تكون غدا