İkinci Dünya Savaşı sırasında komaya giren Nakata, komadan uyandığında okuma yazma yeteneğini kaybetmiş ancak gizemli bir şekilde kedilerle konuşabilme yeteneği kazanmıştır. | TED | بعد استيقاظه من غيبوبةٍ من أيام الحرب العالمية الثانية، يفقد ناكاتا قدرته على القراءة والكتابة ولكنه يكتسب قدرةً غامضةً على التحدث مع القطط. |
Biz yalnızca düşündük ki, eğer o uyandığında burada olmazsan çok daha iyi olacak. | Open Subtitles | نعتقد أنه من الأفضل لو لم تكن متواجداً هنا عند استيقاظه. |
Sana ne oldu bilmiyorum ama pilot uyandığında sağlam bir baş ağrısı çekecek ve en azından senin pelerinini giymiş olmanı isteyecek. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا دهاك، فلدينا ربّان سيصاب بصداع بعد استيقاظه |
Çünkü o uyanır uyanmaz, hiçbirşey okuyabilecek fırsatın olmayacak. | Open Subtitles | لأنني أعدك ، فور استيقاظه لن تستطيع إكمال قراءتك |
- Geliyorum. uyanır uyanmaz ara. | Open Subtitles | -سآتيكم، اتصلي بي حال استيقاظه |
Ben, uykusundan uyanır uyanmaz, kartı imzalaması için gönderirim. | Open Subtitles | سأرسل (بين) ليوقّع على البطاقة بمجرد استيقاظه من غفوته. |
uyandığında hep böyle bebek gibi davranır. | Open Subtitles | إنه دائمًا يكون فرِحًا جدًا عند استيقاظه. هيا، ادخل إلى الحمام، وابدأ يومك. |
uyandığında ilk hissedeceği şey, yüzünde güneşin sıcaklığı olacak. | Open Subtitles | أول ما سيشعر به عند استيقاظه سيكون.. دفء أشعة الشمس على وجهه. |
Vince'e uyandığında Ari'yi aramasını ve onu tekrar arayacağımı söyler misin? . | Open Subtitles | أخبر (فينس) أن يعاود الاتصال بـ(آري) فور استيقاظه |