"استيقظت هذا الصباح" - Traduction Arabe en Turc

• bu sabah uyandım
• Bu sabah uyandığımda
• Bu sabah kalktım
• Bu sabah kalktığımda

Ben, bu sabah uyandım, aynaya baktım ve düşündüm ki, değişmem gerekiyor.
استيقظت هذا الصباح ونظرت في المرآه وفكرت مباشرة, أنني في حاجة للتغير

İşin aslı, bu sabah uyandım... ve bir düğün şarkıcısıyla evlenmek üzere olduğumu fark ettim.
ما اقصده هو, اننى استيقظت هذا الصباح وادركت اننى سوف اتزوج مغنى زفاف

bu sabah uyandım ve sen çoktan gitmiştin.
لقد استيقظت هذا الصباح ووجدتك قد غادرتي مبكرة

Sorun şu ki Bu sabah uyandığımda kız hala oradaydı.
المشكلة هى اننى استيقظت هذا الصباح و كانت لاتزال موجودة

Erkenci olduğumu biliyorum ama Bu sabah uyandığımda kafama dank etti.
أعرف أنّي أبكرت كثيراً لكنّي استيقظت هذا الصباح وخطر لي خاطر

Bu sabah kalktım ve evi hallettim.
استيقظت هذا الصباح وأنجزت عمل المنزل بأكمله.

Ve Bu sabah kalktığımda gördüm ki bütün ayakkabılarımın içindeki tabanlıkları çalmış!
لذا عندما استيقظت هذا الصباح كان قد سرق كل الفرش الداخلي من أحذيتي

"Durum şu ki, Cass, bu sabah uyandım...
الموضوع هو يا كاسي أني قد استيقظت هذا الصباح

bu sabah uyandım ve kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissettim.
استيقظت هذا الصباح و لم أشعر بمثل هذا من قبل

Yani işlerin biraz daha iyi olmasını isterdim, ama bu sabah uyandım, değil mi?
أعني, أتمنى لو كان العمل أفضل لكني استيقظت هذا الصباح صحيح؟

Uzun lafın kısası, bu sabah uyandım ve--
لكن تعلم، لإختصار القصة الطويلة ..استيقظت هذا الصباح

Ve kardeşin için de aynı şekilde hissediyordum fakat daha sonra bu sabah uyandım ve birden o his gitmişti.
وكنت أشعر بنفس الشعور تجاه أختك وبعد ذلك استيقظت هذا الصباح وكلّ احساس إختفى ببساطة

bu sabah uyandım ve düşündüm ki bebeğin daha fazla ışık almalı.
كما ترى، استيقظت هذا الصباح وظننت على الطفل أن يحظى بضوء

Bu sabah uyandığımda kendimi okyanusa bakarken bulacağımı düşünmemiştim.
دعيني أقل لك أمراً عندما استيقظت هذا الصباح لم أعتقد أن الأمر سينتهي بي لمشاهدة المحيط

Söylemem lazım, Bu sabah uyandığımda bunun olacağını hiç düşünmemiştim.
لم تخطر ببالي هذه الأحداث عندما استيقظت هذا الصباح

Bu sabah uyandığımda içimde iyi bir his vardı.
كان لدي شعور جميل اليوم عندما استيقظت هذا الصباح

Bu sabah uyandığımda, zorlukla nefes alıyordu.
, استيقظت هذا الصباح و كانت بالكاد تتنفس

Bu sabah kalktım ve fark ettim ki yulaf ezmesinin üstüne esmer şeker koyup koymadığımdan bile haberim yoktu.
استيقظت هذا الصباح وأدركت أنني لم أعرف حتى ما إذا كنت أحب إضافة السكر البُني لوجبة الشوفان خاصتي

Asıl olay şu, Bu sabah kalktım ve kafamda, yardım almam gerektiğini söyleyen sesler.
الأمر هو لقد استيقظت هذا الصباح و كان هناك القليل من الأصوات في رأسي تخبرني أن أحصل على المساعدة

Bu sabah kalktığımda "kimseyi öldürmek zorunda değilim diye düşündüğüm" anı düşünüyorum.
أفكر بأنه عندما استيقظت هذا الصباح , لم اعتقد انه يجب علي قتل شخص ما

Evet, ben de Bu sabah kalktığımda bu yerden çok emin değildim.
أجل ، لقد استيقظت هذا الصباح غير واثقة حيال هذا المكان