FBI ailesi hakkında bir şeyler bulmuş, hemen onu da göz altına almışlar. | Open Subtitles | من الواضح ان الاف بى اى تمسك بشئ على اسرتها , لذا قبضوا عليهم |
Biz pek dindar değiliz ama Tolua'nın ailesi dindar, epey bir dindar. | Open Subtitles | لاننا نحن غير متدنيين و لكن اسرتها متدينة |
Önceki ailesi yemeklerde ona "Şu lanet patatesleri uzat" şeklinde seslenen tiplerden olabilir belki. | Open Subtitles | كل ما نعرفه ان اسرتها حُرقت كالبطاطا اللعينة في وقت العشاء |
Erken saatlerde Geist ailesi ile görüştüm. Kesinlikle harap olmuşlardı. | Open Subtitles | تحدث مع اسرتها سابقا وكانوا في حالة يرثى لها |
Benim onu eve gönderişimi takiben, eve varışından yaklaşık bir saat sonra, o bayılmış ve ailesi 911'i aramış ve ambulans personeli onu acil servise geri getirmişti orada tansiyonu 50 idi bunun anlamı ciddi şok' tu. | TED | مايقارب الساعة بعد رجوعها الى المنزل, بعد ان ارسلتها الى المنزل, انهارت فاتصلت اسرتها بـ 911 والمسعفين ارجعوها الى قسم الطواري كان لديها ضغط دم بلغ 50, وهو حالة صدمة شديدة. |
"Sizin değerli sırlarınızı korumak ya da Katya ve ailesi için onları takas etmek. | Open Subtitles | اماانتحتفظباسراركالثمينهواما" " تبيعها لهم مقابل سلامه كاتيا و اسرتها |
ailesi dünden beri haber alamamış. | Open Subtitles | لم تسمع اسرتها عنها شئ منذ الامس |
ailesi bizi tuttu. | Open Subtitles | لقد تم تعييننا بواسطة اسرتها |
Onun ailesi benim. | Open Subtitles | أنا اسرتها |