Ev fiyatları artana kadar bekleyip parayı bölüşecektik. | Open Subtitles | لم نرد بيعه حتى ترتفع اسعار السوق ثم نقتسم الارباح |
Restoran fiyatları. Tarifede de görebilirsiniz. Ama o fiyatlar gramaj üzerindendir, porsiyon üzerinden değil. | Open Subtitles | اسعار المطعم كما تراها في قائمة الطعام لكن السعر في القائمة لكل اوقيّة فقط وليس سعر الصحن بأكمله |
Bir de Düğüne özel fiyatlara bak.. Bayağı makul fiyatlar. | Open Subtitles | انظر هنا , انظر الى اسعار السكن في حفل الزفاف , جدا معقولة |
Gayrimenkul işlemleri yerine geçen yılki toptan balık fiyatlarını dökmeye başladı. | Open Subtitles | فطبع لى اسعار السمك بالجملة للسنة الماضية |
Düğün pastalarındaki fiyat değişikliklerini açıklama gibi mi? | Open Subtitles | تماماً مثل أخر فكرة لك تكشف اسعار مخابز الاعراس ؟ |
Ve aslında, detay daha iyileştikçe kalite iyileşiyor, makinelerin fiyatı düşüyor ve daha hızlı hale geliyorlar. | TED | و حقيقة, بما ان التفاصيل في تحسن والجودة في تحسن اسعار الماكينات ايضا انخفضت و هي الان اكثر سرعة |
Burada sadece o fiyatlara gücü yetenler yemek yer. | Open Subtitles | هناك اسعار لا يستطيع تحملها الا الأشخاص الذين يأتون للأكل هنا |
Uluslararası piyasada son on yılda kahve fiyatları %80 gibi düştü. | Open Subtitles | على مستوى العالم اسعار القهوة انخفضت تقريبا 80 في المئة في العقد الاخير |
Yalnızca adı değil, o günden beri çok şey değişti cadde isimleri, emlak fiyatları. | Open Subtitles | اسمها ليس فقط الذي تغير بل الكثير قد تغير منذ ذلك الوقت اسماء الشوارع تغيرت, اسعار العقارات تغيرت |
Düşük benzin fiyatları sağ olsun, fosil yakıt yakmaya devam ediyoruz. | Open Subtitles | تناصرون اسعار الغاز المخفضة حتي نستمر في حرق الوقود |
Bu konu sadece petrol fiyatları ile alakalı değil bundan daha fazlasını içeriyor. | Open Subtitles | إنه ليس حول اسعار النفط هنالك سبب آخر |
Yemek fiyatları, geçtiğimiz yıla göre %3.9 arttı. | Open Subtitles | اسعار الطعام الشهر الماضي ارتفعت الاسعار بنسبة 3.9 % عن اخر سنة |
İyi bir anlaşma istiyorsan tüm fiyatlar üzerinden indirim yaparım. | Open Subtitles | تريد صفقه عظيمه احصل على اسعار التشريح |
Şehirdeki en ucuz fiyatlar bizde. | Open Subtitles | لدينا باقل اسعار فى المدينة |
Mahallede fiyatlar tavana vurdu. | Open Subtitles | اسعار الحي بلغت عنان السماء |
Ve bunu kutlamak için, sadece bu hafta, bilet fiyatlarını yarıya indirdik. | Open Subtitles | وإحتفالاً بذلك ، سنخصم اسعار التذاكر للنصف بهذا الأسبوع |
Bu ev fiyatlarını nerelere çeker düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكن ان تتخيلي كيف سوف يرفع ذلك اسعار المنازل ؟ |
Belki de Aintree'deki ırkları ya da lastik fiyatlarını konuşuyorlar. | Open Subtitles | ربما سباقات الدربى, او اسعار المطاط |
AIDS ilacında fahiş fiyat uygulamasıyla suçlanan bir şirketi temsil ettiğimden benden nefret eden bir gey olduğunu düşünüyorsunuz, ama tam altı hafta boyunca Wall Street'i işgal ettiğini unutuyorsunuz. | Open Subtitles | تعتقدين بسبب أنه شاذ فسيكره أنني امثل شركة متهمة بالتلاعب في اسعار ادوية الايدز |
Melissa bunu o kadar çok yaptı ki, büyük ihtimalle hava yolları şirketlerinden özel fiyat falan alıyordur. | Open Subtitles | ميليسا قامت بهذا مرات عدة ربما لديها اسعار خاصة للهروب من شركات الطيران حسناً الطريقة الوحيدة التي تمكننا من |
Hisselerimizin fiyatı düşüyor dolayısiyle.. | Open Subtitles | اسعار اسهمنا اقل من اى وقت مضى |
Hisselerimizin fiyatı düşüyor dolayısiyle.. | Open Subtitles | اسعار اسهمنا اقل من اى وقت مضى |