Onları birbirine bağlayan tek şey hükümeti devirmek için duydukları arzu. | Open Subtitles | الشي الوحيد الذي يربطهم معا, الرغبة في .اسقاط الحكومة الفيدرالية |
Hayır, sarhoş birkaç adam bir balonu vurarak düşürmeye çalışmışlar. | Open Subtitles | لا, بعض الشباب الثملين كانوا يحاولون اسقاط منطاد |
- Bu benim uçağımı düşürmeyi kapsamıyor. - Belki öyle belki de değil. | Open Subtitles | ـ التى لا تضمن اسقاط الطائرة ـ ربما تفعل, ربما لا تفعل |
Benim isim tek birini kaçirmak degil, bir terör agini çökertmek, ve evet, simdi o bu agla tek baglantimiz. | Open Subtitles | مهمتي ليست سحب شخص واحد بل هي اسقاط شبكة ارهابية كاملة والان هي الصلة الوحيدة بهذه الشبكة |
Ama, hizmetlerinin ışığında, ve bu yeteneksiz savcıyla korkarım ki tüm suçlamaları düşürmek zorundayım. | Open Subtitles | و لكن ،لما قدمه من خدماته لهذه السنين و مدافعه الغير كفء للأسف وجب علي اسقاط التهم عنه |
Eğer konuşmamı istiyorsan, saldırı suçlamasının düşürülmesini istiyorum. | Open Subtitles | ولكن اذا أردت منى أن أتحدث أود اسقاط تهم الاعتداء |
Amacımız Savaş Lordlarını devirmek. | Open Subtitles | نحن نريد اسقاط كل قادة الحروب |
Baba, mezar taşı devirmek kötü şans getirir. | Open Subtitles | -أبي، اسقاط شاهد قبر فأل سيئ . |
High Star'ı devirmek için gözlerini dikmiş görünüyorsun? | Open Subtitles | هل ترمين إلى اسقاط (هاي ستار)؟ |
- Eder. Hükümeti düşürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ..لايهم انه يحاول اسقاط الحكومة |
İki sivil uçağı düşürmeye çalıştığına dair kanıtımız var. | Open Subtitles | -قمنا باثبات بأنه حاول اسقاط طائرتين تجاريتين |
Yapma! Sosislimi ateşe düşürmeye çalıştığını görüyorum. | Open Subtitles | لا تفعلي ، أنا أعرف أنكِ تحاولين اسقاط نقانقي في النار! |
Dinle, kızgın olduğunun farkındayım ama bölge savcısıyla konuştum, tüm suçlamaları düşürmeyi kabul etti. | Open Subtitles | حسن, أعلم بأنك غاضبة لكنّي حدثت المدعي العام ووافق على اسقاط التهم |
- Sana öğrettiğim gibi onun önünde kalem düşürmeyi denedin mi hiç? | Open Subtitles | هل جربت اسقاط قلما امامه كما علمتك ؟ |
Sendika'yı çökertmek istiyorsan, beni bırakman gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في اسقاط نقابة، عليك أن يسمحوا لي بالخروج. |
Hükümetleri çökertmek hakkında konuşacak mıyız? | Open Subtitles | هل سنتحدث عن اسقاط حكومات؟ |
Bunu durdurmanın tek yolu davayı düşürmek. | Open Subtitles | اسقاط الدعوى هو الطريقة الوحيدة لمنع ذلك. |
SuçIamaIarı düşürmek zorunda kaIdık çünkü adama hakIarını okumayı unutmuşsun. | Open Subtitles | كان علينا اسقاط التهم عن الذي قبضتم عليه لانكم نسيتم أن تقرأوا عليه حقوقه |
Suçlamaların düşürülmesini, çıkarılmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد اسقاط التهم و اريدها أن تخرج من هناك |
U2 nin düşürülmesini göz ardı ediyordu, Moskova'dan yapılan yayını göz ardı ediyordu ki oldukça şahin dilliydi vb,vb,vb. | Open Subtitles | فقد تجاهل الرد اسقاط ال"يو-2"، وتجاهل البث الإذاعي من موسكو والذي كان متشددًا للغاية |