Umarım sen de beni affedersin Toki. Olayın sorumlusu benim. Bunun olmasına izin vermemeliydim. | Open Subtitles | و ارجو ان تسامحيني انت ايضا توكي لقد مسئوله ما كان يجب ان اسمح بحدوث ذلك |
Meselenin karışıklığını anlıyorum ama öyle olmasına izin vermem. | Open Subtitles | اقدر تعقيد المهمة ولن اسمح بحدوث هذا ابدا |
Oğlumsun ve sana bişey olmasına izin vermem | Open Subtitles | أنت ابني لن اسمح بحدوث شيء لك أعجبك أم لم يعجبك ماذا تقول ؟ |
Ben Buna izin vermeyeceğim. Neden öyle bakıyorsunuz? | Open Subtitles | انا لن اسمح بحدوث ذلك لماذا تحدقون بنا هكذا ؟ |
Buna izin veremeyeceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف اني لن اسمح بحدوث هذا |
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | لن اسمح بحدوث اي شي لكي , حسنا ؟ |
Ve bunun bir kez daha olmasına izin vermemeye karar verdim. | Open Subtitles | وقررت اني لن اسمح بحدوث ذالك مجدداً |
Demek istediğim şey en son olduğunda oldukça etkilenmiştim, bunun tekrar olmasına izin veremem. | Open Subtitles | ... المقصود هو في المرة الأخيرة التي تتركني فيها نهائياً لن اسمح بحدوث ذلك مجددا |
- Bunun olmasına izin mi verecektim? | Open Subtitles | كان من المفترض أن اسمح بحدوث هذا؟ |
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن اسمح بحدوث أي شيء لك |
Bunun olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اسمح بحدوث هذا |
Bunun bir daha olmasına izin vermeyeceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | لقد اقسمت ألا اسمح بحدوث ذلك |
Bunun aileme olmasına izin veremezdim. | Open Subtitles | لا اسمح بحدوث ذلك لعائلتي |
Bunun olmasına izin veremem. Biliyorum. | Open Subtitles | -لا أستطيع أن اسمح بحدوث ذلك . |
Buna izin veremem. | Open Subtitles | وانا لن اسمح بحدوث ذلك |
Buna izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكن أن اسمح بحدوث هذا |
Ben de Buna izin veremeyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | قلت له لن اسمح بحدوث ذلك |