"اسمعي أعلم" - Traduction Arabe en Turc

• biliyorum

Bunu yapmamalıyım biliyorum ama çok gerideyim ve sana güvenebileceğimi biliyorum.
اسمعي, أعلم أنّه ماكان عليّ فعل هذا أنا متأخرة كثيراً وأنا أشعر أنّه يمكنني أن أثق بك

biliyorum kimsenin Cumartesi akşamı uğraşmak isteyeceği bir şey değil bu ama eğer ele ele verir ve sızlanmazsak, belki de daha erken--
اسمعي, أعلم أنّه لا أحد يفضل العمل في ليلة السبت ولكن إذا بذلنا جهدنا , وابتعدنا عن المشاكل سنكونقادرينربماعلى أن..

Canını yaktığını biliyorum ama hayatında böyle bir pisliğe ihtiyacın yok.
اسمعي أعلم أن الأمر مؤلم لكنك لا تحتاجين لقذر مثل هذا في حياتك

Kontrol budalası olduğumu biliyorum ama bu benim doğal halim.
اسمعي أعلم بأنني مهووسة بالسيطرة لكن هذه طبيعتي فحسب

Bak, biliyorum acı çekiyorsun ama sana yardım edebilirim. Annenle ve biyolojik ailenle konuşabilirim.
اسمعي, أعلم ان هذا مؤلم لكني استطيع ان اساعدك, تتحدثي مع امك,عائلتك الأصلية

Dinle, benimle asla bir randevu daha istemediğini söylemiştin, biliyorum ama şimdi farklıyım.
اسمعي , أعلم بأنك قلت أنك لا تريدين الخروج معي في موعد آخر أبداً

Bir takım hatalar yaptığımı biliyorum ama hayatımı tersine çeviriyorum.
اسمعي, أعلم إنني قمت بارتكاب بعض الأخطاء, لكنني أغير طريقة حياتي

Bak, buna inanmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum, ama benim bir yeteneğim var.
اسمعي. أعلم لأن هذا يصعب تصديقه لكنّي أملك موهبة

Bak, kötü şans getirdiğini biliyorum ama olağanüstü görünüyorsun.
اسمعي, أعلم أنه يُقال أنه فال نحس، لكنكِ تبدين فاتنة للغاية.

Şu anda yanında isteyeceğin en son kişi benim, biliyorum.
اسمعي, أعلم بأني آخر شخص ترغبين التواجد بجواره

Oğluma odaklanmalıyım. Bak karmaşık bir durumla yüzyüze olduğunu biliyorum.
اسمعي, أعلم أنكِ تتعاملين مع هذا موقف معقد

Bak, ben , a, biliyorum biraz garip, biliyorsun müzkik arkadaşın ex sevgilinle çıkıyor...
اسمعي, أعلم أنه غريب إلى حد ما تعلمين, زميلتك في الفرقة تواعد صديقك السابق

Bunun zor olduğunu biliyorum. Ama yapabilirsin.
اسمعي,أعلم أن هذا صعب ولكن يمكنك أن تفعليه

Bak, biliyorum bu çok aptalcaydı ama panik yapmıştım.
اسمعي, أعلم لقد كان تصرفا غبيا, لقد شعرت بالذعر

Geç kaldığımızı biliyorum ama kadeh kaldırmamız gerektiğini düşünüyorum.
اسمعي أعلم أن الوقت متأخر لكن أظن أن علينا القيام بنخب

Bak hasta olduğunu biliyorum, ve bu gerçekten zor ve korkutucu, ama hayattan saklanmak için neden yok.
اسمعي, أعلم أنك تعانين من هذا المرض وأعلم حقا أنه مخيف وصعب جدا ولكن سبب أنه ليس لديك حياة هو أنك تختبئين

Hiçbir şeyi şansa bırakmak istemediğinizi biliyorum...
اسمعي, أعلم بأن عليكم أن تتأكدوا من جميع الإجراءات ولكن

Bak, senin gözünde tepelerde olmadığımı biliyorum ama senin bebeğinin zamanı tükendi ve sen olamazsın.
اسمعي, أعلم بأنني لست ضمن قائمتكِ ولكن وقت طفلتكِ ينفذ وتعلمين بأنكِ لا تستطيعين إجراؤها بنفسكِ

Güvenilmez biri olduğumu biliyorum ama, ama değiştiğimi kanıtlamam için bana bir şans vermelisin.
اسمعي , أعلم أنه كان لا يمكن الاعتماد عليّ لكن , هيّا أعطني فرصة لأثبت أني تغيرت

Ramsey ve Gary'nin pek anlaşamadığını biliyorum.
اسمعي, أعلم ان رمزي و جاري لم يتفقان كثيرا مع بعضهما