"اشاعات" - Traduction Arabe en Turc

    • dedikodu
        
    • dedikodular
        
    • söylentiler
        
    • söylenti
        
    • dedikoduları
        
    • söylentileri
        
    • dair
        
    dedikodu her zaman olacaktır. Çoğu insan için de, dedikodu olarak kalacaktır. Open Subtitles توجد دائما اشاعات, لمعظم الاشخاص فان هذا ماسيكونه للابد
    Düşen bir yıldız hakkında kulağına dedikodu geldi mi hiç? Herkes ondan bahsediyor. Open Subtitles لقد سمعت اشاعات عن نجمة هاوية الكل يتحدث بشأنها
    Yıllık Hissedarlar Toplantısı'ndan 2 hafta önce olmadık dedikodular çıkartıyorlar falan deriz. Open Subtitles مثل أن هذه مجرد اشاعات تظهر دائما قبل الاجتماع السـنوي مع المستثمرين
    İcarus uzay programı hakkında bazı dedikodular duyuyoruz. Open Subtitles سمعنا اشاعات عن البرنامج الفضائى ايكاروس
    ...Byalistock veya Grodno gettosunda ya da başka bir yerde bazı söylentiler duymuşlardı. Open Subtitles فقد سمعوا اشاعات من قبل في أحيائهم أو أماكن أخرى
    Öylesine buldum ki! Bunun hakkında söylentiler olacak. Open Subtitles سوف تكون هناك اشاعات عن هذا الموقف ولا سبيل لإيقافها
    Mmm. Senatodaya gireceğinize dair bir söylenti var. Open Subtitles ياسيد هناك اشاعات بأنك ستترشح لمجلس الشيوخ
    dedikodu olduğuna dair bir dedikodu çıkmıştı ama toptan yalanmış meğer. Open Subtitles هناك اشاعاتٌ عن وجود اشاعات. و لكنها مجرد تفاهات
    Hayır, bunlar sadece dedikodu. Homoseksüel misin? Open Subtitles كلا ، لا انها مجرد اشاعات ، هل انت شاذ جنسياً ؟
    Çünkü hakkımda dedikodu yapıyordu. Open Subtitles بسبب أنها كانت تشعر اشاعات بإني كنت في المقعد الامامي
    Sanırım artık herhangi bir dedikodu için endişelenmeme gerek yok. Open Subtitles وأعتقد أننى ليس على القلق بشأن أى اشاعات
    Polis onaylamasa da, bir kızla ilgili dedikodular duyduk. Open Subtitles الشرطة لم تؤكّد هذا ولكننا سمعنا اشاعات عن فتاة
    Bütün yanlış dedikodular gerçeğe dönüşüyor. Open Subtitles كلها اشاعات كاذبة بالمناسبة .. كلها حقيقة
    Bütün yanlış dedikodular gerçeğe dönüşüyor. Open Subtitles كلها اشاعات كاذبة بالمناسبة .. كلها حقيقة
    Bu akşam, akıl almaz dedikodular öncelikli haberimiz olacak. Open Subtitles اشاعات لا تصدق اليوم ,سربت لنا من قلب المناطق الساخنة هذا المساء
    14 yaşında okullu bir kızı oynayabileceğime dair küçük söylentiler işittim. Open Subtitles لقد سمعت اشاعات بأنني قد ألعب دور -طالبة بسن الرابعة عشر
    Icarus programı hakkında söylentiler duymaktayız. Open Subtitles سمعنا اشاعات عن البرنامج الفضائى ايكاروس
    Aylardır Hassan'ın elinde olan bir cihazla ilgili bazı söylentiler duyuyorduk. Open Subtitles لشهور سمعنا اشاعات حول جهاز حسن التى قام بتقليده.
    Demek senin sır tutman hisseden pay almaktı. Seninle ilgili pek çok söylenti var. Open Subtitles ستكون أنت الطبيب الأول في فريقي هناك اشاعات حول قصتك
    Şey, VP'nin ofisi kısır döngü içinde bir felaket, ve bir de havada uçuşan hamilelik dedikoduları var. Open Subtitles حَسناً، مكتب نائب الرئيس كارثة بالنسبة لإعادة الدوران. وبعد ذلك حصلت على اشاعات حمل طائرة من هنا وهناك
    Dışarıda başka bir kemirgen var, korkunç söylentileri yayıyor ve e-mailleri hackliyor. Open Subtitles هناك فأر آخر خرج ويقوم بنشر اشاعات رهيبه ويسرق الرسائل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus