"اشتريتُ" - Traduction Arabe en Turc

• almıştım
• satın aldım
• hediye
• kitap aldım
• satın aldığımda

Smokin kiralamıştım, çiçek almıştım.
استَأجرتُ بدلَة التوكسيدو و اشتريتُ باقَة الورود

İlişki olduğunu söylemedim. Ondan birkaç heykel almıştım.
حسناً ، لن أقول أنّها كانت علاقة اشتريتُ تمثالين منها

Kendime karbon çeliğinden yeni bir budama makası almıştım.
اشتريتُ مؤخراً زوجاً من مقصات التشذيب المصنوعة من الاستيل المكربن

Bir hırsıza tuhaf gelebilir ama buradaki her şeyi kendi paramla satın aldım.
قد يفاجئ ذلك اللصّ ولكنّي اشتريتُ هذه الأغراض، كلّ ما يوجد هنا، بمالي

Doğrusu babamın yanındaki gül bahçesinden bir parsel satın aldım.
لقد اشتريتُ قطعة أرض في حديقة الورود بجانب والدي.

Üzgünüm, dün biraz İslam satın aldım.
عذراً منك فقد اشتريتُ بعضَ الإسلامِ البارحة

Daha önce gelmiş, bir ağaç almıştım. Başka bir konu hakkında konuşmayı umuyordum.
كنت هنا منذ قليلٍ، اشتريتُ شجرةً وكنت آمل أنّه بإمكاننا الحديث حول شيءٍ آخر.

Gerçi karaktere bürünmek için ağrı kesici falan da almıştım.
مع الرّغم من أنّي اشتريتُ مسكّنات لتمثيل الدّور.

Adına ulaştığım birinden bazı mallar almıştım.
. اشتريتُ بعض الأشياء من رجل أعرف إسمه

Güzel gömlek! Bunu sana ben almıştım.
هذا قميص جيد, أنا اشتريتُ لك هذا القميص

İlk kız arkadaşıma bir kolye almıştım.
لقد اشتريتُ عقداً لحبيبتي الأولى

- İçkimi daha yeni almıştım.
-ما هذا بحق الجحيم؟ -لقد اشتريتُ مشروباً لتوّي

O saati satın aldım anne. Ayrıca iyi de para verdim.
اشتريتُ هذه الساعة يا أماه دفعتُ مالاً وفيراً لأجلها

Şehirdeki bütün engelli rampalarını satın aldım.
لقد اشتريتُ جميع الكراسي المتحرّكة في المدينة

- Bir ev satın aldım ve 45 yaşında bir adam ile oğlunun benimle kalmasına müsaade ettim.
لقد اشتريتُ منزلاً، وسمحتُ لرجلٍ في الـ45 من عمره وابنه بالعيش معي.

Size sattığım elması, yasalara uygun şekilde iki hafta önce satın aldım.
لقد اشتريتُ الألماسة التي بعتها لكما بشكل شرعي قبل أسبوعين.

O gün bir çok tüccardan bir çok mücevher satın aldım.
لقد اشتريتُ مُجوهرات كثيرة في ذلك اليوم من عدّة تاجرين.

Her sene doğum gününde acımı hafifletmek için bir hediye alıyordum.
لكنّي كنتُ أحتفظ بهذه. اشتريتُ واحدةً كلّ عام، في عيد ميلادك، لتعينني على تحمّل خسارتك.

Fakat ben sana zaten kitap aldım.
لكنني اشتريتُ لك كتاباً مسبقاً

Burayı satın aldığımda eski ve istimlak edilmiş bir gazete binasıydı.
لقد كان هذا مبنى صحيفة قديمة، عندما اشتريتُ المكان كنتُ أعرف فقط