Burada gördüğümüz, kahverengi ağaçlar aslında ölü ağaçlar. | TED | مانراه هنا, الاشجار الرمادية, هي فعليا اشجار ميتة. |
Kırmızı mantarlı ağaçlar bu bölgede tek bir yerde var. | Open Subtitles | ... وهنالك فقط منطقه واحده في الغابه فيها اشجار كهذه |
Noel'de millet onca ağacı kesip oturma odasına koyduğunda kimsenin böyle mızmızlandığını göremezsin. | Open Subtitles | بخصوص اشجار الكريسماس بينما كل الناس في العالم يقتلعونهم ويضعونهم في غرف معيشتهم |
Tüm izleri kamufle etmek amacıyla üç ila dört yaşlarında çam ağaçları diktiler. | Open Subtitles | زرعوا اشجار صنوبر عمرها 3 الى 4 سنوات ليخفوا أي أثر لتواجد معسكر |
Yeni ağaç Bayramı geleneğimizde Sabrina'nın istediği gibi ağaç diktik. | Open Subtitles | في يوم الاشجار الخاص بنا زرعنا اشجار كما ارادت سابرينا |
Onları ağaçların arasında kaybedeceğiz! Sen deli misin? | Open Subtitles | سنهرب منهم في اشجار النخيل هل انت مجنون ؟ |
Bu biber ağacının gölgesinde tuğladan bir taraça ve bir çardak görüyorum. | Open Subtitles | اتعلم ، انا ارى طوب الساحة من شرفتي تحت ظل اشجار الفلفل تلك |
Yılbaşı ağaçlarını sevdiğini biliyorum, bu da en büyüğüydü. | Open Subtitles | اعرف انك تحب اشجار الميلاد وهذه هي الاكبر |
Kırmızı mantarlı ağaçlar bu bölgede tek bir yerde var. | Open Subtitles | ... وهنالك فقط منطقه واحده في الغابه فيها اشجار كهذه |
Evimiz aynı zamanda ormandaki tüm ağaçlar... | Open Subtitles | وطننا هو أيضاً كل اشجار الغابات وطننا هو أيضاً كل اشجار الغابات |
Yapma ama. Yine de eğlenceli olur. Okyanus manzarası, tırmanılacak ağaçlar. | Open Subtitles | هيا , مازال الامر ممتعا مشاهد المحيط , اشجار للتسلق |
Evimiz aynı zamanda ormandaki tüm ağaçlar... | Open Subtitles | وطننا هو أيضاً كل اشجار الغابات وطننا هو أيضاً كل اشجار الغابات .... |
ağaçlar pencereye çarptı galiba. | Open Subtitles | اظن انها كانت مجرد اشجار تصطدم بالنافذة |
Şu sekiz ağacı kesebilirsek, etrafını dolaşabiliriz. | Open Subtitles | نحن سنلتف حولهه إذا تمكنا من قطع ثمانية اشجار |
Çam ağacı olmadan Noel'i nasıl kutlarsın? | Open Subtitles | كيف ستحتفلين بعيد الميلاد من دون اشجار ؟ |
Şu arı bunu tüm incir ağaçları için mi yapıyor yoksa Yahudi olanlar için mi? | Open Subtitles | رجاءً اخبرني هذا الدبور يؤدي هذا العمل لكل اشجار التين |
Mangrove ağaçları birbirlerine o kadar yakın büyürler ki güneş ışınlara asla görünmez. | Open Subtitles | حيث اشجار "المنغروف" تنمو قريبا من بعضها واشعه الشمس لا تشاهد مطلقا |
Aslında, efendim, hiç ağaç olmayacaksa... belki de adını değiştirmeliyiz. | Open Subtitles | تعلم سيدي, اذا لم نملك اية اشجار يمكن ان نفكر في تغيير الاسم |
Mevsimler olmadığı için her ağaç, yılın farklı bir zamanında çiçek açar veya meyve verir. | Open Subtitles | بدون فصولِ حقيقيةِ كل اشجار الفاكهة أو الزهور في أوقات مختلفة من السنة |
Bana öyle geliyor ki, aradığımız kişiler dev ağaçların yakınlarında yaşıyorlar. | Open Subtitles | يبدوا لى, ان القوم الذين نبحث عنهم يعيشون بالقرب من اشجار عملاقة |
Akçaağaç şurubu çorbası içip 90210'u izlemekten çok memnun olurum, ama masum ağaçların acımasızca katlinin bir parçası olamam. | Open Subtitles | انا اكثر من سعيدة لشرب حساء القيقب الخاص بكم واشاهد معكم مسلسل 90210 لكن لا يمكنني ان اشترك معكم في اعدام اشجار بريئة |
Yavruları büyüdükçe pisonya ağacının yapışkan ve kancalı tohumları yavrulara yapışır. | Open Subtitles | بينما تنمو صغارها، اشجار البيسونيا تطور بذور التى هي لزجة ومجهّزة بخطّافات. |
Tek bir ayaz bile bu narin kauçuk ağaçlarını yok edecektir. | Open Subtitles | فقط صقيع حاد واحد سيقتل اشجار المطاط الحساسة |
- Hatırlıyorum. Portakal ağaçlarım var. | Open Subtitles | -انا اتذكر , اشجار البرتقال |
Kuzey tarafı, etekleri meşe ağaçlarıyla dolu alçak dağlarla sınırlanmıştı. | Open Subtitles | يحدها من الشمال تلال منخفضة اسفلها الكثير من اشجار البلوط |