Tek bildiğim oynamaya başladığımızda başımıza kötü şeyler geldiği. | Open Subtitles | كل ما اعرفه اننا اذا لعبنا هذه اللعبه اشياء سيئه ستحدث |
Çok kötü şeyler yaptım, ve daha fazlasını da yapacağım. | Open Subtitles | انا فعلت اشياء سيئه والمفروض ان افعل اكثر |
Benim çok kötü şeyler yapan kötü bir arkadaşım var ve eğer böyle bir durumdaysan yakınında olan kişileri olabildiğince kontrol altında tutman gerekir. | Open Subtitles | لدي اصدقاء سيئين يفعلون اشياء سيئه جدا وعندما تكون بذلك الموقع يجب ان تبقى مشغولا بمن حولك |
Fred Johnson gibi iyi adamlar kötü şeyler yapar. | Open Subtitles | الرجال الاخيار يفعلون اشياء سيئه مثل فريد جونسون |
Eğer onu bulamazsan kızının başına kötü şeyler gelebilir, tamam mı? | Open Subtitles | اشياء سيئه ستحدث لابنتك , حسنا ؟ |
Ronnie'nin geçmişte kötü şeyler yapmış olduğunu biliyordu. Ama Larry de yapmıştı. | Open Subtitles | يعلم ان "روني" فعل اشياء سيئه بالماضي, لكنه ايضاً فعل |
- İnsanların başına kötü şeyler gelebilir. | Open Subtitles | انها اشياء سيئه تحدث لاناس جيدون |
Bak, sanırım ben kötü çok kötü şeyler yaptım. | Open Subtitles | انظري انا فعلت شيئا... اشياء سيئه جدا |
Biliyorum, sana kötü şeyler yaptırdılar... | Open Subtitles | اعلم انك لا تفعل اشياء سيئه ... |
kötü şeyler yaptım. | Open Subtitles | . لقد فعلت اشياء سيئه |
Ama sanırım, çok kötü şeyler oluyor. | Open Subtitles | و لكن اعتقد بأن اشياء سيئه تحدث ؟ ! ؟ |
Sadece kötü şeyler olmuyor. | Open Subtitles | . ليست كلها اشياء سيئه |
Hem de çok kötü şeyler. | Open Subtitles | اشياء سيئه حقاً |
Altında kötü şeyler var! | Open Subtitles | هنـاك اشياء سيئه تحـت هذا ! ـ |