Söylemeye niyetlendiğim bir çok şey, dün gece hepsini söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | اشياء كثيرة قصدت ان اقولها كان يجب ان اقولها الليلة الماضية |
Anne, sana Paco hakkında söylemem gereken çok şey var. | Open Subtitles | أمي. هناك اشياء كثيرة أود أن أحكيها لك عن باكو |
Sürpriz savaşın yarısıdır. çok şey savaşın yarısıdır. | Open Subtitles | عنصر المفاجآة هو نصف المعركة اشياء كثيرة تشكل نصف المعركة |
Şey, kendi hakkında bana birçok şey anlattığın için, bende aynısını yapabilirim sandım. | Open Subtitles | حسنا منذ اخبرتينى اشياء كثيرة عن نفسك فأحببت ان افعل المثل |
- birçok şey yapabilirim. - Bir daha yap. | Open Subtitles | أستطيع أن أفعل اشياء كثيرة أفعلها مرة أخرى |
Gözlerini kapat ve unutma ki hayalini kurabileceğin bir sürü şey var. | Open Subtitles | اغمضى عينيك و تذكرى ان هناك اشياء كثيرة لتحلمى بها. |
- Anlatmadığın çok şey var öyle değil mi Chester? | Open Subtitles | هنالك اشياء كثيرة لم يخبرك بها شيستر , اليس كذلك ؟ |
Yani, o kadar çok şey geçer, ve o anda, dersin ki, | Open Subtitles | تمر امام عينيك اشياء كثيرة وفى تلك اللحظة تقول |
Maestro Danilof'la tanışmamdan bu yana çok şey oldu. | Open Subtitles | لقد حدثت اشياء كثيرة عندما التقيت بالمايسترو دانلوف |
Senin hayatını kurtarmak için çok şey feda etti. | Open Subtitles | لقد تخلت عن اشياء كثيرة لتحافظ على حياتك والان.. |
Harika bir yer, ve pek çok şey söyleyecek. Artık hepsini duyabilirsin. | Open Subtitles | انه مكان رائع, قولي اشياء كثيرة.والان يمكن ان تسمعي هذه الاشياء |
Korumalık hakkında daha öğrenmen gereken çok şey var, oğlum. | Open Subtitles | يابنى لدى اشياء كثيرة لتتعلم كيف تصبح كلب حراسة |
Evet, bunun için minnettarım, ama hala bilinmeyen çok şey var. | Open Subtitles | أجل اقدر هذا ولكن مازال هناك اشياء كثيرة لا نعلمها |
Mona çok şey yapmış olabilir ama bunu hak etmemişti. | Open Subtitles | حسناً مونا فعلت اشياء كثيرة لكنها لا تستحق هذا |
Dünyada, Mars'ta sahip olamayacağımız sevdiğim birçok şey var. | Open Subtitles | هناك اشياء كثيرة أحبها في الأرض والتي لن تكون موجودة على سطح المريخ. |
birçok şey senin istediğin gibi olmadı. | Open Subtitles | اشياء كثيرة لم تحدث بالطريقة الى اردتها |
Yaptığımdan pişmanlık duyduğum birçok şey var. | Open Subtitles | هناك اشياء كثيرة فعلتها وأندم عليها. |
O zaman birçok şey mümkün olacak. | Open Subtitles | وقتها ستكون اشياء كثيرة فى الإمكان |
Öncelikle burada toparlamam ve organize etmem gereken bir sürü şey var. | Open Subtitles | فأنا عندي اشياء كثيرة تحتاج للأعداد والتنظيم أولا |
Başka bir sürü şey vardı. | Open Subtitles | كنت أعمل على اشياء كثيرة للغاية |
Çoktan atmış olmam gereken bir sürü şey varmış. | Open Subtitles | اشياء كثيرة كان ينبغى ان اتخلص منها منذ مدة . |
Bu zamanda da düzeltilecek pek çok sorun var. | Open Subtitles | هناك اشياء كثيرة يجب معالجتها في هذا الزمن، انت تعرف |