Hatta diğer parmaklarını da işin içine kattığında çok daha iyi olacak. | Open Subtitles | وسوف تتحسن اكثر من هذا ايضا عندما تتمرن اصابعها اكثر |
Neden parmaklarını birer birer kesmekle uğraşasın ki? | Open Subtitles | لماذا تضايق نفسك بقطع اصابعها واحده بعد الاخرى |
parmaklarını kesip ona yedirmiş. Eğer bu sadistçe değilse-- | Open Subtitles | لقد قطع اصابعها و اجبرها على اكلهم ان لم يكن ذلك تصرفا ساديا |
Ağrı bileğinden ellerine, oradan da parmak uçlarına, bileğinden dirseğine ve hatta neredeyse omuzuna kadar çıkmıştı. | TED | انتشر الالم من معصمها الي كل يدها الى اطراف اصابعها, من معصمها الى كوع اليد تقريبا كل يدها الي كتفها |
Ya Jülyet parmak emmeyi bırakır ya da kendinize başka bir ana okulu bulmanız gerekir. | Open Subtitles | اما ان تتوقف عن مص اصابعها واما يجب ان تجدي لها مدرسة اخرى |
parmakları hala yerinde ama dikiş atılması gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً , يبدو ان اصابعها بخير .. لكن والدتكك تحتاج لخياطة |
Ve neden katil parmaklarını tekrar yerine diksin ki? | Open Subtitles | ولماذا بحق الجحيم كان قد خيط اصابعها بيدها |
Ve neden katil parmaklarını tekrar yerine diksin ki? | Open Subtitles | ولماذا بحق الجحيم كان قد خيط اصابعها بيدها |
parmaklarını özlüyorum. Cildinin tadını özlüyorum. | Open Subtitles | انني افتقد الي اصابعها افتقد الي طعم بشرتها |
Ama eğer kız arkadaşın parmaklarını özel formüllü saçımsı içeriğinde gezdirirse özgüvenine ne olacak? | Open Subtitles | لكن ماذا حدث لثقتك بنفسك عندما تمرر الأمرأة التي ستقابلك اصابعها من خلال مادتك التي صيغت خصيصاً لتشبه الشعر؟ |
Kemikli parmaklarını mezarından bize doğru uzatıyordur. | Open Subtitles | اصابعها العظميه يمكن ان تصل الينا من القبر |
parmaklarını bile oynatmıyor. | Open Subtitles | هى لا تستطيع ان تحرك اصابعها |
Yarın başka biriyle öğle yemeği yersem Blair'in köleleri kızın parmaklarını kırar mı? | Open Subtitles | اذا كنت ساتناول غداءً مع احدهم في الغد.. هل سيقومون موظفين (بلير) بكسر اصابعها.. ؟ |
Tüfekte parmak izi var çünkü ona yıldönümünde vermişti. | Open Subtitles | اصابعها على السلاح لإنها قامت بإعطائها اياه في ذكرى زواجهما |
Alnı üzerindeki parmak izlerinden anladığımız kadarıyla yüzünü alevlerden koruyormuş. | Open Subtitles | نحن نعلم من خط اصابعها على جبهتها انها كانت تغطي وجهها خلال الحريق |
"parmak gösterip çıkmalı ve güle güle hareketi yapmalı." | Open Subtitles | "يجب ان تستخدم اصابعها" "وان تحصل على تذكار وداع" |
Silahın üstünde parmak izleri var. | Open Subtitles | حسناً بصمات اصابعها على السلاح |
Baksanıza, kocaman gözleri ve küçücük parmakları var. | Open Subtitles | و لعينيها الكبيرة و اصابعها الصغيرة |
Tüfeği tutan onun parmakları. | Open Subtitles | تلك هي اصابعها التي على البندقية |
çünkü parmakları buruş buruş olurdu. | Open Subtitles | لان اصابعها كان بهم خوخ |