"اصدقاء" - Traduction Arabe en Turc

• arkadaş
• dost
• arkadaşlar
• arkadaşı
• arkadaşları
• arkadaşım
• arkadaşın
• arkadaşlarım
• arkadaşların
• dostuz
• arkadaştık
• dostlar
• Arkadaşız
• dostu
• dostlarım

Ama oraya gidip arkadaş edinecek kadar cesareti bulduğumda anladım ki,
لكن أخيرا عندما أكتسبت بعض الشجاعة للخروج والبحث عن اصدقاء جدد

Sadece arkadaş olduğumuz için hediye vermek istersin diye düşünmüştüm.
انا فقط اعتقدت انك ممكن تحضر لى هدية لاننا اصدقاء

arkadaş olduğumuza göre, bir daha seks yapma ihtimalimiz yok, bu yüzden sende "ihtiyacım olan" hiçbir şey yok, tamam mı?
هيه الان ونحن لسنا اصدقاء و ليس لدينا فرصه في ممارسه الجنس من جديد ليس هذا كثيرا الذي اطلبه منك حسناز

Ne sürpriz ama. Hepinizin dost olduğu aklıma gelmezdi hiç.
يا لها من مفاجأه . لم اكن اعرف انكما اصدقاء

Ne yani, arkadaşlar karanlıkta "Sonsuz Aşk" ı dinlemez mi?
ماذا حدث؟ اصدقاء يستمعون الى حب بلا نهاية فى الظلام.

Ama Sam'le evlendikten sonra. O babamın en iyi arkadaşı idi.
ولكن بعد أن تزوجت سام، لقد كان سام أفضل اصدقاء أبي

Pek yüzüne bakılır biri değil, ama nüfuz sahibi arkadaşları var.
لا احب رؤيته كثيرا ولكن لديه اصدقاء في مراكز رفيعة المستوى

Bu iş eğlenceli olacak. Daha önce hiç bu kadar kız arkadaşım olmamıştı.
تعلمي, هذا سوف يكون ممتع انه لم يكن لى اصدقاء بنات من قبل

Ben bu arkadaş olma işinin çok iyi gittiğini zannetmiyorum.
لا اعرف اذا كان هذا الوضع ان نكون اصدقاء يصلح

Ama sen ve ben arkadaş değiliz, ...Peyton'da hiçbir şeyin değil.
ولكن انا وانت لسنا اصدقاء وانت و بيتون ليس بينكما شىء

Aslında iyi arkadaş oluyoruz ve tekrar okula dönmemi gerçekten destekliyor.
نحن بالواقع اصدقاء رائعين وكان داعم جيد لي با العودة للداراسة

Harika! Artık arkadaş olduğumuza göre, bir şey sorabilir miyim?
رائع, بما أننا أصبحنا اصدقاء هل استطيع أن اسئلك شيء؟

arkadaş yok, temizlikçi yok, ya da bölecek aile de yok.
لا اصدقاء , او ربة منزل او عائلة تقتحم علينا المكان

Hadi ama. Andrew bu. Tabiki sadece arkadaş olduğumuzu biliyor.
هيا , انه اندرو بالتأكيد انه يعرف اننا مجرد اصدقاء

Herhalde bir fatihle dost olacağımı hiç ummamıştın, değil mi?
انت لاتعتمد ان نكون اصدقاء مع الفاتح ، هل انت

arkadaşlar, yıllar boyunca o kanun kaçakları tepelerden geldiler, ...ve bizim huzurlu toplumumuza saygısızca saldırdılar.
اصدقاء, لسنوات وهؤلاء المجرمين وهم يخرجون من التلال ويضربون بقوة على مجتمعنا السلمي

Kız kardeşimin arkadaşı evleniyor ve şehir merkezinde davet veriyorlar.
افضل اصدقاء أختي قد تزوج، ولديهم حفل في وسط المدينة

- Evet. Sadece ben ve beş bin yakın arkadaşım.
فقط أنا و خمسة ألاف شخص من أقرب اصدقاء لي

Yani, bir sürü havalı arkadaşın var artık. Emin misin?
انا اعني، انتي تملكين اصدقاء رائعين الأن، هل انتي متأكدة؟

- Evet. Mezuniyet töreni çok güzeldi. Bütün arkadaşlarım oradaydı.
حفل التخرج أيضا كان جيدا وكل اصدقاء العمل كانوا هنا

Senin de aynı şeyi yapacak arkadaşların olduğuna iddiaya girerim.
لكني متأكدة انه لديك اصدقاء قد يفعلون نفس الشيء لكِ

Kimsenin sevişmesini duymak istemedim. Dwayne ve ben iki eski dostuz.
لم اقصد سماع احد اثناء المضاجعة انا و "دوين" اصدقاء قداما

Monica ve ben arkadaştık. Çıkmaya başlamadan önce. Belki sebebi budur.
مونيكا وانا كنا اصدقاء قبل ان نتواعد ربما هذا هو

Annem her istediğinde izin alır, neticede dostlar.
انه يعطي امي اجازة متى ما ارادت ذلك لانهما اصدقاء حميمين

Sizle tanışmak süperdi. Bay bay, Meg. Sonsuza kadar Arkadaşız...
لقد كان رائع لقاء يا ميغ سوف نبقى اصدقاء للأبد

Peter'ın en iyi dostu olduğunu biliyorum ve bana ısınamadığını da biliyorum.
اعرف انك اعز اصدقاء بيتر واعرف انك بالتحديد لم تكن متحمسا تجاهي

Belediyede dostlarım var, haliyle. Benim işim bu.
طبيعيا اننى لدى اصدقاء فى مجتمع المدينة وهذه وظيفتى