Bana o parmaklarla dokunmasına nasıl izin verdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا اصدق أني تركته يمسّني بتلك الأصابع. |
Bir tuvalet penceresinden Sıvıştığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | إني لا أستطيع أن اصدق أني زحفت من خلال نافذة الحمام |
Bunu daha önce düşünmediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | يا رجل ، لا اصدق أني لم أفكر في هذا من قبل |
Bunu yaptığıma inanamıyorum. Onun için hesap açtırmak istiyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أني افعل هذا افتح علبة شراب من اجلها |
Bu kadar sikik bir duruma düştüğüme inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اصدق أني أخفقت الى هذه الدرجة |
- Vefasızlığıma inanamıyorum. Gittim arzularıma yenik düştüm, hem de başkasına kapıldım. | Open Subtitles | لا اصدق أني غير مخلص وخضعتُ لا غواءات نفسي |
Senden böyle bir şey duyduğuma inanamıyorum! | Open Subtitles | وأنا لا اصدق أني أسمع هذا الكلام منك |
İnanamıyorum. Bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق ذلك لا اصدق أني فعلت هذا |
Sizi bir araya getirmek için uğraştığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أني عملت على جمعكما معاً |
Böyle tuhaf bir şekilde karşılaştığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أني التقيت بك هنا، هذا أمر غريب فعلاً! |
Onca zamanı boşa harcadığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أني أحضرت كل هذا الوقت |
Seninle seks yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أني اقمت علاقة معك |
Ayrıldıktan sonra bile Vincent'i koruduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | (لا اصدق أني مازالت احمي(فنسنت حتي بعد إنفصالنا |
Şu an ağladığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أني ابكي الان |
Bunu yapacağıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أني سافعل هذا |