İsteyen herkese, iş vereceğime dair o yemini ettiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انني أقسمت بذلك منح عمل لكل من يريد ذلك |
Onu okula aldırmak için üstlerime ısrar ettiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انني استغليت جميع روؤسائي لقبوله في المدرسة |
Bunu yaptığıma inanamıyorum. Bunu yaptığıma inanamıyorum! | Open Subtitles | لا اصدق انني فعلت هدا لا اصدق انني فعلت هدا |
Tanrım, o gerzek kitaptan alıntı yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | يا الهي , انا لا اصدق انني اقتبس من هذا الكتاب السخيف |
Bunu söylediğime inanamıyorum ama Glee kulübünde olmayı da çok seviyorum. | Open Subtitles | ولا اصدق انني اقول ذلك لكني احب انني في نادي الغناء |
Bunu söylediğime inanamıyorum ama bence ona açıklaması için bir şans tanımalısın. | Open Subtitles | انا لا اصدق انني على وشك قول هذا لكن اعتقد ان عليك ان تعطيها فرصتها للتفسير |
Size güvenerek ve tavsiyeler alarak bu denli büyük bir yanlış karar vermediğime inanmak istiyorum. | Open Subtitles | ..اود ان اصدق انني لم ارتكب هذا الخطا الفادح بالحكم .. بالثقة بك وبطلب نصيحتك |
Bunu yapmak üzere olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | انني لا اصدق انني علي وشك القيام بهذا |
William White'la ilgili bu geceye tahammül ettiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انني هنا اتحمل مايقال عن وليام وايت |
Sonunda onu elde ettiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا اصدق انني اخيرا حصلت عليها |
Az önce varlığından haberdar olduğum hamile sevgiline ebelik yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انني اولّد حبيبتك الحامل التي عرفت بشأنها الان |
Bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اصدق انني للتو فعلت ذلك |
Arkadaşlarıma bunu yaptığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | يا الهي لا اصدق انني فعلت ذلك باصدقائي |
Bunu söylediğime inanamıyorum ama sizinle başımı derde sokmak eğlenceliydi. | Open Subtitles | لا يمكنني أن اصدق انني أقول هذا لقد استمتعت في الوقوع بالمتاعب معكم يا رفاق |
Bunu söylediğime inanamıyorum ama bence onu işe almalıyız. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انني اقول هذا لكنني اظن انه يجب علينا توظيفه |
- Bunu söylediğime inanamıyorum çünkü sen bir erkeğin görebileceği en mest edici kadınsın. | Open Subtitles | لا اصدق انني اقول هذا لانك اكثر امرأه سامه يمكن للرجل ان يلتقيها لكن بفضل معجزه كونيه |
Fakat, Devin ile kendi üstünlüğümüzün olduğu asil ruhlu bir nişanlılığa sahip olduğuma inanmak istiyordum. | Open Subtitles | ولكني اردت ان اصدق انني وديفين كنا مرتبطين في تجربة تجاوز عقولنا لهذه الامور |
Ama başka ailelerin de aynı acıyı yaşamaması için gerekli olan her şeyi yapacağıma inanmak isterim. | Open Subtitles | ولكنني ارغب ان اصدق انني سأفعل اي كان ما يلزم للتأكد من عدم مرور عائلة اخرى بنفس الالم |
Babanla bir yarışma içinde olduğuma inanamıyorum. - Ve kaybediyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انني بمنافسة مع والدك |
Burada olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انني هنا |