"اضطررت ان" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda kaldım
        
    • gerekti
        
    • zorundaydım
        
    • durdurmak zorunda kaldığım
        
    • söylemek zorunda
        
    Emma'yı orada bırakmak zorunda kaldım, tek başına! Garajdan çıkarken Derek ölmüş müydü? Open Subtitles اضطررت ان اترك ايما هناك وحدها هل كان ديرك ميت عندما غادرتوا الورشة؟
    Köpekbalığı olan ana karakterimi öldürmek zorunda kaldım. TED لذا اضطررت ان اقتل شخصيتي الرئيسية في السلسلة .. سمكة القرش ..
    Üzgünüm geciktim. Yanlış alarm yüzünden hastaneye gitmem gerekti. Open Subtitles اسف لكوني متأخراً اضطررت ان اذهب الى المستشفى
    Evet, ben de. Harrisburg'dan gitmem gerekti. Open Subtitles وانا ايضاً لقد اضطررت ان اغير الباص في هاينزبرغ
    Ne kadar hazırlıksız olduğumuzu herkese göstermek zorundaydım. Open Subtitles تدخل تتفهم لم اضطررت ان أري الجميع مدى ضعفنا
    Onları odaya kilitlemek zorundaydım, körler ve deliler." dedi. Open Subtitles اضطررت ان اقفل عليهم الباب لانهم مكفوفين ومجانين
    Bu, 6 ay içinde sen ortalığı karıştırdığın için durdurmak zorunda kaldığım 2. operasyon. Open Subtitles هذه هي العملية الثانية في سته اشهر اضطررت ان اخرج بسبب طباعك
    Bu, 6 ay içinde sen ortalığı karıştırdığın için durdurmak zorunda kaldığım 2. operasyon. Open Subtitles هذه هي العملية الثانية في سته اشهر اضطررت ان اخرج بسبب طباعك
    Burada olmak için Emma'ya yalan söylemek zorunda kaldığımın umarım farkındasındır. Open Subtitles اتمنى ان تدرك انني اضطررت ان اكذب على ايما لأكون هنا
    Go-kart gibi bir taksiye binmek zorunda kaldım. Open Subtitles انا لم اشاهدها ,لقد اضطررت ان اخذ التكاسي
    Sen son dakikada eklendin, ben de seni başka bir masaya almak zorunda kaldım. Open Subtitles .. كنت مضافة في اللحظة الاخيرة لذا اضطررت ان اجلسك على طاولة اخرى لا بأس ..
    Konstantine dört tahminde bulundu ama yine de doğru yanıtı ben söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles لقد اخذ قسطنطين اربعة تخمينات. وبعد هذا ,اضطررت ان اقول له الاجابة.
    Ve Colin ile olan sorunlarıma kulak vermeyeceğin için de Juliet'den tavsiye istemek zorunda kaldım. Open Subtitles ومنذ ان لم ترغبي بسماع مشاكلي مع كولين, اضطررت ان اذهب الى جولييت للنصيحه.
    İki farklı dükkana gitmem gerekti. Open Subtitles لقد اضطررت ان اذهب الى متجرين مختلفين
    - Yapması için rüşvet vermem gerekti. - Öyle mi? Open Subtitles لقد اضطررت ان ارشوه ليعملها حقا؟
    Gerçeği ondan koparmak zorundaydım ve sonunda Bay Lanzmann geldiğinde, ikinci kez tüm hikâyeyi dinledim. Open Subtitles اضطررت ان انتزع منه التفاصيل وعندما جاء السيد لانزمان في النهاية... استمعت للقصة كاملة للمرة الثانية
    Sakin ol, birini yazmak zorundaydım ve sen bir çeşit güvenilir ve yetenekli okul nöbetçisi türünde birisi gibisin. Open Subtitles إهدئي، لقد اضطررت ان اختار شخصاً ما و انتِ نوعاً ما شخص يُعتمد عليك و قادرة على فعل الكثير في مراقبة قاعة مدرسة إبتدائية نوعاً ما
    Şey...size bunu söylemek zorunda kaldığım için çok üzgünüm. Open Subtitles انا اسف فقد اضطررت ان اخبرك ولكنك تعلمين الحقيقة على الاقل الان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus