O kadar güzel kokuyor ki, yemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | رائحته جيدة لدرجة انني لا اطيق الانتظار لاحصل على القليل لي |
O pisliklerin yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار حتي اري نظرات الذعر علي وجه هؤلاء الاوغاد |
Harika olacak! Baba olmak için sabırsızlanıyorum! Hey, Red! | Open Subtitles | . سيكون كل شئ رائعاً . انا لا اطيق الانتظار لأصبح والداً |
Evlenince Jen ile birlikte olmamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | انا لا اطيق الانتظار ان لا اكون مع جينيفر عندما نتزوج |
Onu üzerimden çıkarmanı sabırsızlıkla bekliyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار حتى تنزعني اياه. |
Eve gidip asmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار حتى نصل الى المنزل و نعلقها |
Kıyafetimi görmen için sabırsızlanıyorum, seksi bir şey ama öyle kevaşe elbisesi gibi değil. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار لكي ترى فستاني انه مثير , لكنه ليس فاضح, تعلم ؟ |
Adrian Pimento ile geri kalan hayatımı paylaşmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | يا شباب, لا اطيق الانتظار لأقضي بقية حياتي مع ادريان بيمنتو |
Şöyle söyleyeyim. Seni çıplak görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | اخبرك شيئا، لا اطيق الانتظار لاراك عارية |
sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | انا لا اطيق الانتظار اكثر من ذلك |
Jersey'e gitmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار لنصل الي جيرسي |
Kampanya için şimdiden sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار حتى نبدأ بتلك المسابقة |
Kendi gözlerimle görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار لاراها بنفسي. |
Tatlı kıçları görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار لأرى هذه المؤخرات اللطيفة . |
Kollarıma almak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار حتي احملها بين ذراعي |
Tekrar dinlemek için sabırsızlanıyorum. Peki, eve gidince başka neler yapacaksın? | Open Subtitles | انا لا اطيق الانتظار لسماعها مرة اخرى |
Arkadaşlarınla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار لرؤية اصدقائك |
Kübaya dönüp güneşte, huzurla yuvarlanmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار لغاية العودة لكوبا حيث الهدوء والشمس الساطعة فوقهم لا اطيق الانتظار لغاية العودة لكوبا حيث الهدوء والشمس الساطعة فوقهم |
Senin taktikleri Lisa'da kullanmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار حتى تقوم بذلك على ليسا |
Ona bunu vermek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار حتى امكنها مني |
Kontrol etmek için sabırsızlıkla akşamı bekliyorum. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار حتى اتفقدها الليلة |