"اعادتها" - Traduction Arabe en Turc

    • geri
        
    • tekrar
        
    "hızla geri ödediğin müddetçe, hiçlikten enerji ödünç alabilirsin" der. Open Subtitles استعارة الطاقة من لا شيء، طالما يمكنك اعادتها بسرعة كافية.
    Vali onu geri almak için imza atar diye hesabımda güvenlik alarmı oluşturmuştum. Open Subtitles لدي أنذار أمني في حسابي في حالة قيام الحاكم بتوقيع لـ اعادتها هنا
    Bazı tamiratlar yapabilirim ama ona asla hayatını geri veremem. Open Subtitles أستطيع إجراء إصلاحات ولكن لا يمكنني أبدا اعادتها للحياة كما كانت
    Kız Moher'in uçurumundan atlamıştı ve rüzgar onu geri getirmişti.. Open Subtitles هذه الفتاة قفزت من على منحدرات "موحر "والرياح اعادتها ثانية
    Diyordum ki, acaba tekrar girebileceğin bir sınav gibi midir bu? Open Subtitles أتساءل إذا ما كان من الاختبارات التي يمكن اعادتها.
    Saati Donato'ya götürüp, tamir ettirmek ve buraya geri getirmek. Open Subtitles تأخذى الساعه الى دوناتو, وتجعليه يصلحها,ثم اعادتها.
    Bağlanmak yok bir saat sonra mağazaya geri gidecekler. Open Subtitles لا تلعبوا كثيرا سيتم اعادتها للمتجر بعد ساعة
    Şimdi, eğer senin şu özün onu geri getirmezse, ben payımı alıp buradan gideceğim. Open Subtitles الان حيويتك تلك لا تستطيع اعادتها للحياه انا هنا لاحصل علي المال وأغرب عن ذلك المكان
    İstediğin ayrıntıyı durdurabilir, geri sarabilir ya da yavaşlatabilirsin. Open Subtitles تستطيع ايقاف بعض الصور او اعادتها أوعرضها ببطء لابراز التفاصيل التي تريدها
    Malesef ehliyetim yanımda yok. Eski karım aldı ve geri vermiyor. Open Subtitles في الواقع أنا لا أحملها انها مع زوجتي السابقة وترفض اعادتها لي
    Evet, kız o şeyin kardeşi olduğunu ve kendisini geri götürmeye çalıştığını iddia ediyor. Open Subtitles اجل والفتاة تدعي انه اخاها وهو يحاول اعادتها
    Parasource bütün silahları Amerika'ya geri getirebilmek için satıyor. Open Subtitles لقد كانت تبيع الأسلحة بدلاً من اعادتها للولايات المتحدة.
    Julia Walsh Ortadoğu masasını çalıştırmak için onu geri getiriyor. Open Subtitles جوليا الش اعادتها لتشغيل مكتب الشرق الأوسط
    Çünkü görünüşe göre birileri kütüphane kartımı haberim olmadan kullanıp kitapları geri götürmemiş. Open Subtitles لانه على ما يبدو كان احدهم يستخدم بطاقتي المكتبية بدون علمي ويستعير الكتب دون اعادتها
    Karl'dan milyon kez geri getirmesini istedim ama beni hiç ciddiye almadı. Open Subtitles سألت كارل اعادتها عدت مرات، لكنه دائما كان يرفض
    Onu yetmiş iki saat içinde geri götürmesi gerekiyor. Open Subtitles وواجبه هو اعادتها خلال 72 ساعة او شئ من هذا القبيل
    Parasource bütün silahları Amerika'ya geri getirebilmek için satıyor. Open Subtitles لقد كانت تبيع الأسلحة بدلاً من اعادتها .للولايات المتحدة
    Birincisinde bir parmak ya da kulak gibi... ufak bir ekstra ile geri verirsin. Open Subtitles الخيار الأول هو اعادتها مع زيادة قليلة أو أخذ أصبع، أذن أو لا تعلم
    Gözetim Odası Bir'in kameraları devre dışı, ve tekrar devreye alamıyorum. Open Subtitles الكامرا في غرفة العزل الأولى انقطعت, ولا أستطيع اعادتها
    Onu tekrar operasyona gönderdiğine göre, aklında mutlaka bir şey olmalı. Open Subtitles لابد أن تكون لديك بعض المشاعر حول اعادتها الى الميدان
    Zehrin yenileme işlemini yapabilmesi ve birbirine kaynatması için kemiklerini tekrar ayırmalıyım. Open Subtitles يجب ان أكسر العظام مرة آخرى لكيّ يساعدها السّم على اعادتها ليلحمهما معاً بضعف القوة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus