Dördümüz bir minibüste seyahat ederdik. | Open Subtitles | اعتدنا أن نكون أربعتنا فقط نتجول في سيارة |
Annenle de dans ederdik. | Open Subtitles | لقد اعتدنا أن نرقص مع والدتك أيضاً |
Mesela, Babamı işyerindeyken arardık derdikki oğlun elimizde ve fidye isterdik. | Open Subtitles | مثلاً فقد اعتدنا أن نتصل بأبى ...فى مكتبه ونخبره أننى اختُطفت ونطلب فدية |
Mesela, Babamı işyerindeyken arardık derdikki oğlun elimizde ve fidye isterdik. | Open Subtitles | مثلاً فقد اعتدنا أن نتصل بأبى ...فى مكتبه ونخبره أننى اختُطفت ونطلب فدية |
Önceden bu aşkınlığı ailemize ve toplumumuza ait olmak hissinden alırdık. | TED | اعتدنا أن نحصل على هذا التعالي من شعورنا بالانتماء لأسرنا ومجتمعاتنا. |
Önceden kirlenmenin çaresinin seyreltme olduğunu düşünüyorduk ancak durumun bu olmadığı ortaya çıktı. | TED | لقد اعتدنا أن الحل للتلوث هو التخفيف بالماء لكن لم تعد هذه هي الحالة على الإطلاق |
Gidecek ve hep deniz kıyısında yaşayacağız, Önceden olduğu gibi ben küçükken ve babam yanımdayken olduğu gibi. | Open Subtitles | سنذهب ونعيش على الشاطئ كما اعتدنا أن نفعل. عندما كنتُ صغيرة، وأبي كان موجوداً |
Önceden sevgiliydik ama şimdi sadece arkadaşız. | Open Subtitles | لقد اعتدنا أن نتواعد ولكننا الآن مجرد أصدقاء |