| Evet, pekala, en azından itirafını kaydettik. | Open Subtitles | نعم، حسنا، على الأقل وصلنا اعترافه مسجلة. |
| Şükran Günü de Louis Tobin'in itirafını yapmadan önce parayı nakletmek için son şansıydı. | Open Subtitles | وعيد الشكر كان فرصة لويس توبن الأخيرة لينقل المال قبل اعترافه |
| Bu itirafı duyan polis memurunu dinleyeceksiniz ve onu güvenilebilir bulacaksınız. | Open Subtitles | واحد منهم ميّت والآخر في محاكمة الأخبار الجيدة أنه اعترف اظنه الآن يريد انكار اعترافه |
| Elbetteki hali hazırdaki itirafı ve eyaletin mahkeme masraflarından kurtulması göz önünde bulundurulmuştur. | Open Subtitles | هذا بافتراض أن موكلك مصر على اعترافه والدولة تتجنب تكلفة المحاكمة |
| Ve Şükran Günü Louis Tobin'in parayı aktarması için son şanstı, itiraf etmeden önce. | Open Subtitles | وعيد الشكر كان فرصة لويس توبن الأخيرة لينقل المال قبل اعترافه |
| Mahkeme itirafına bakmadan önce onu durdurmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نوقف الأمر حتى تنظر المحكمة في اعترافه |
| İtirafının yalan olduğuna inanıyorum. Beni koruduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اصدق ان اعترافه كان كذبة اعتقد انه كان يحاول حمايتي |
| İtiraflarını kayıtlara geçmesi için tekrarlaması lazım. | Open Subtitles | لنتأكد من ان ميتشل سيكرر اعترافه فى المحضر |
| Kağıttan anladığım kadarıyla itirafını yazıyor. | Open Subtitles | فهمت من المستند القانوني أنه يقوم بكتابة اعترافه. |
| Hâkim itirafını geçersiz saymış. | Open Subtitles | القاضي رمى اعترافه في المحكمة. |
| Matt gibi biri itirafını kendisi düzenler. | Open Subtitles | شخص مثل مات يريد ان يسجل اعترافه. |
| - İtirafını koz olarak mı kullanacağız? | Open Subtitles | أتود استغلال اعترافه كوسيلة للضغط؟ |
| Anlamadığım tek şey... neden itirafını bir kitaba sakladığı? | Open Subtitles | شيء واحد أنا لا أفهم ... لماذا اخف اعترافه في كتاب؟ |
| İtirafını sonradan da hazırlayabilir ve polise tevdi ederiz. | Open Subtitles | ان اعترافه يمكن ... أ تدبيره بعد ذلك, وتقديمه للبوليس . |
| Ama iddia makamı celsesinde her şeyi elime yüzüme bulaştırdım. İtirafı geçerli sayılmadı... | Open Subtitles | لقد أخفقت في جلسة الاستماع، وتم سحب اعترافه وصار حرًا |
| Dahası, itirafı fiziksel kanıtla uyuşuyor. İtirafı net değildi. | Open Subtitles | وبالإضافة إلى اتساق اعترافه مع الأدلة المادية. |
| İtirafı gerçekle uyum içinde bulacaksınız. | Open Subtitles | سوف تسمعون من الضابط الذي أخذ اعترافه |
| Eksizsiz itirafı nedeniyle kaderine mahkûm oldu. | Open Subtitles | اعترافه اكتمال ويربط له مصيره. |
| Mark'ın arabasında itiraf etmesine sebep olduğu Kelly'nin iç çamaşırı bulundu. | Open Subtitles | وجودا ثيابها الداخلية في سيارة مارك مما أدى الى اعترافه |
| İtirafına sebeplerinden kuşku duyduğun için mi inanmıyorsun yoksa üzüntümü onaylamadığın için mi? | Open Subtitles | ألا تصدق اعترافه لكونك ترتاب في دوافعه؟ أم لكونك لا تستصوب حزني؟ |
| İtirafının doğru parçaları içermesini sağladı. | Open Subtitles | ليقدم اعترافه مع الأجزاء الصحيحة |
| Stash suçlanırsa eğer, Onun ve Darko'nun itiraflarını da mahkemeye götürürler mi? | Open Subtitles | اذا أدانوا ستاش , يستطيعون أن يستدعوا اعترافه واعتراف داركو ؟ |
| Michael Perry'nin itirafında söylediği Adam Stotler ve Jeremy Richardson'ın cesetlerini bulduğumuz yer burasıdır. | Open Subtitles | هذا هو المكان الدي توجهنا إليه على هذا الطريق مع (مايكل بيري) خلال اعترافه حيث وجدنا جثتين إضافيتين |