| Öfkeni kontrol etmek için uğraştığını sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك تمرَّستَ على السيطرة على غضبك |
| - Zamanın dolmuş. - Para attığını sanıyordum. | Open Subtitles | ـ العداد انتهى ـ اعتقدت بأنك وضعت نقودا في العداد |
| Senin bir diplomat olduğunu sanıyordum. Churchill'in dediği gibi, "Bir zaman gelir... " | Open Subtitles | لقد اعتقدت بأنك ديبلوماسي كما يقول تشرتشل سيأتي وقت ما |
| Gümüş kemeri sizin taktığınızı sandım. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك كنت التي ترتدين الحزام الفضي |
| Ben de, yiyecek bir şeyler ikram edeceksin sandım. | Open Subtitles | آه، اعتقدت بأنك سوف تعرضين علي شيئا للأكل |
| Bulmana sevineceğini sanmıştım. | Open Subtitles | انا اعتقدت بأنك ستكونين مسرورة بسترجاعها |
| Bu arızaları aylar önce çözdüğünü düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك عملت على هذه الحشرات لاشهر مضت |
| Eserlerinin bir kısmını görmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك قد تود أن ترى بعضاً ممّا اقترفت أيديهم |
| Peki, seni aramadım çünkü senin biraz şapşal olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بصراحة لم أهاتفك لأنني اعتقدت بأنك حمقاء |
| En sonunda oğlunun arkasında olduğuna sevindim, ama beni bundan daha iyi tanıdığını sanıyordum, Lionel. | Open Subtitles | مسرورة لرؤيتك أخيراً تدعم ولدك لكني اعتقدت بأنك تعرفني أكثر من ذلك يا ليونيل |
| Ama annemle aranızdaki sorunları çözmeye çalıştığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | لكن اعتقدت بأنك و أمي تحاولون إصلاح الأمر |
| Anla işte, kimseler bizi görmesin demiştik sanıyordum. | Open Subtitles | مكشوف اعتقدت بأنك تريديننا ان نحتفظ بأنفسنا في مكان مخفي |
| Bir hayaletin öldürülemeyeceğini söyledin sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك قلت بأن الشبح لايمكن أن يقتل |
| Bu iş kolay olacak sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك قلت بأن هذا سيكون عملاً خفيفاً |
| - Evet, sen sonlandırdın sanıyordum. | Open Subtitles | أجل لكنني اعتقدت بأنك أنت من قام بإيقاف علاقتكما |
| Onu ilk gördüğünde çarpıldığını söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك قلت بأنها اعجبتك عند رؤيتك لها لأول مرة |
| Tamam. Bir şey yok. Homofobiklik yapıyorsun sandım. | Open Subtitles | حسناً، اعتقدت بأنك تتباغض مع الشواذ جنسيّاً آسف. |
| sandım ki eğer polisle konuştuğumu öğrenirsen-- | Open Subtitles | اعتقدت بأنك لو علمتي بذلك انني كنت اتحدث للشرطة |
| Hiç sormayacaksın sandım! Şimdi, Yaşlı insanların arasında nasılsın? | Open Subtitles | اعتقدت بأنك لن تسئلي أبداً الأن ، كيف أحوالك بالأجتماع مع العجائزة؟ |
| Şu üçünün geçen yılki hünerlerinden sonra onları askıya alacağınızı sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك تشك بهؤلاء الثلاثة بعد الحادثة التي قاموا بها العام الماضي حسنا لقد أخذنا بها بعين الاعتبار |
| Yani geri döndüğünde bakış açının da değiştiğini sanmıştım. | Open Subtitles | تعرف ما اعنيه. لكني اعتقدت بأنك عندما تعود |
| Kuralları çiğnemekten, hatta kural falan olmadığından bahsettiğinizi sanmıştım, hani eşittik? | Open Subtitles | اعتقدت بأنك كنت على وشك كسر القواعد و لايوجد قواعد و كلنا متساوون |
| Bir şeylerden yakınma fırsatı hoşuna gider diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | جيد، اعتقدت بأنك سترحب بالفرصة للشكو حول شيء |
| Her ne kadar bir sürü maymuncuğumun olması işime gelse de bunu istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | بقد ما أحب حزمة فتح الأقفال . اعتقدت بأنك تودين إستعادتها |
| Deli, ters, eleştirilerinde zaman zaman aşırı olduğunu düşündüm ama söylediğin her şeyin bir değeri olduğunu ve doğru olduğuna inandım. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك معارض ... أو ناقد قوي في بعض الأحيان و آمنت بأن كل ما تقوله له قيمة و صادق |