tutukladığımız adam evine gelip Kara Pençe işareti olan ilan dağıtan birinden bahsetti. | Open Subtitles | الرجل الذي اعتقلناه قال شخص ما اتي لمنزله واعطاه نشره عن المخلب الاسود |
tutukladığımız çocuğun babası. Evet, evet, onunla konuştuk. | Open Subtitles | والد الفتى الذي اعتقلناه نعم ، نعم ، تحدثنا إليه |
Onu gözaltına almakla hata yaptık... eğer onu sağlam bir kanıt olmadan tutuklarsak.. | Open Subtitles | لقد اخطئنا مره عندما اعتقلناه اذا قبضنا عليه الان بدون دليل |
McNeil'i unut. Onu şimdi tutuklarsak, tüm davayı mahvederiz. | Open Subtitles | إنسى أمر ماك نيل إذا اعتقلناه الآن سنهدم القضية كلها |
Onu tutuklar tutuklamaz, bir keskin nişancı tarafından vuruldu. | Open Subtitles | لقد قتله قناص بمجرد أن اعتقلناه |
Onu tutuklar tutuklamaz, bir keskin nişancı tarafından vuruldu. | Open Subtitles | لقد قتله قناص بمجرد أن اعتقلناه |
Kafayı yemiş. En nihayet namlı Fogell'ı yakaladık. | Open Subtitles | الشهير فوغل اعتقلناه |
Dostun DeMarco, silahları bu sabah limana bırakan, onu korkuttuktan sonra numaraı verdi. | Open Subtitles | صديقك, (دي ماركو), الشخص الذي اشترى الأسلحة إلى الميناء هذا الصباح, اعطانا رقمك بعد ان اعتقلناه. |
Onu tutukladığımız sırada bir şey yutmuştu, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | نعم, اتتذكر حين اعتقلناه وقام بابتلاع شيء ما؟ |
Kardeşini tutukladığımız adam mı? - Evet. | Open Subtitles | ماذا،أهذا أخ ذاك الرجل الذي اعتقلناه ؟ |
Bugün tutukladığımız adam da aralarında. | Open Subtitles | الفتى الذي اعتقلناه اليوم موجود بينهم. |
tutuklarsak yardım ettiği kişileri uyandırırız. | Open Subtitles | إن اعتقلناه فسوف ننبه الذين يساعدهم |
Kevin McNeil operasyonu son derece hassas. Onu şimdi tutuklarsak, tüm davayı mahvederiz. | Open Subtitles | مسألة (كيفين ماك نيل) هي حساسة جداً اذا اعتقلناه الآن سوف نهدم القضية كلها |
İki saat sonra yakaladık bunu. | Open Subtitles | ولقد اعتقلناه بعدها بساعتيْن. |
Beş yıl önce de başka bir kurbanı doğramış. Aynı bıçak tekniği. Onu Flamingo parkında yakaladık. | Open Subtitles | لقد اعتقلناه للتوّ من منتزه (فلامينغو) |
Dostun DeMarco, silahları bu sabah limana bırakan, onu korkuttuktan sonra numaraı verdi. | Open Subtitles | صديقك, (دي ماركو), الشخص الذي اشترى الأسلحة إلى الميناء هذا الصباح, اعطانا رقمك بعد ان اعتقلناه. |