"اعتنيت" - Traduction Arabe en Turc

    • ilgilendim
        
    • baktım
        
    • baktın
        
    • göz kulak
        
    • hallettin
        
    • ilgilendin
        
    • baktığını
        
    • hallettim
        
    • bakardım
        
    • bakmışsın
        
    • baktığın
        
    • halledildi
        
    O kadınla evli olduğu ortaya çıktı, ben de kadınla ilgilendim. Open Subtitles ، اتضح أنه كان متزوجاً من تلك المرأة لذلك اعتنيت بها
    On yıldan uzun bir süredir doktor olarak evsiz gazilerle, işçi sınıfı ailelerle ilgilendim. TED كنت طبيبًا لأكثر من عقد اعتنيت بمحاربين قدامى مشردين من عائلات الطبقة الكادحة
    Emily'yi bebekliğinden beri tanırım. Bütün Rose kızlarına ben baktım. Open Subtitles عرفت إيميلي منذ صغرها لقد اعتنيت بجميع فتيات آل روز
    Kızıma 22 yıl boyunca ben baktım ve hala benim sorumluluğumda. Open Subtitles لقد اعتنيت بإبنتي لمدة 22 عام و ما تزال هي مسؤوليتي
    Özür dileyecek bir şey yok. Bu konuda yeteneklisin. Ona çok iyi baktın. Open Subtitles ليس هناك ما تعتذرين لأجله أنت موهوبة في هذا، اعتنيت بها جيداً
    Bunlara göz kulak ol. Open Subtitles هلا اعتنيت بهؤلاء من اجلي؟ شكرا لكم أيها السادة.
    -Ne demek hallettin Open Subtitles ماذا تَعْني بأنّك اعتنيت بالامر؟
    Onunla mümkün olduğunca ilgilendin. Open Subtitles طيب؟ لقد اعتنيت بها بقدر استطاعتك
    Yemeğe çıkacak olsak her şeyi ben planladım. Her şeyle ilgilendim ama hiçbir yaptığımı takdir etmedin. Open Subtitles إذا كان لدينا أي شيء فأنا من خطط لهذا لقد اعتنيت بكل شيء و لا أعتقد أنك تقدر هذا
    Yaranı sardım, seninle ilgilendim. Seni inciteceğimi mi düşünüyorsun? Open Subtitles أتوسل لك لقد اعتنيت بك هل تظنين أنني سأؤذيك ؟
    Efendim, Her şeyle ilgilendim. Yerliler tahliye edildi. Open Subtitles ،سيّدي، لقد اعتنيت بكل شيء لقد تم إخلاء السكان
    Beni uyardığı tehlikenin icabına baktım. Open Subtitles لقد اعتنيت بالخطر الذي حذرتني منه سابقا.
    - Ben onu içerken, sen markete gittin ve ben de çocuklara baktım. Open Subtitles أنتِ ذهبتِ إلى المتجر وأنا اعتنيت بأطفالكِ
    Bak, anneme de ben baktım ve ona da ben bakabilirim. Open Subtitles , إلى أن تمر المرحلة العصيبة يمكنني الاعتناء بها , أنظري، أنا اعتنيت بأمي و يمكنني الاعتناء بها
    Onun son gecesi olması gerekiyordu. Onun icabına baktın. Open Subtitles كان من المفترض أن تكون ليلته الأخيرة و أنت اعتنيت به
    Yakıtı aldı, bekliyor. Probleminin çaresine baktın mı? Open Subtitles مزودة بالوقود وجاهزة هل اعتنيت بالمشكلة؟
    Sen şöhretli arkadaşlarınla eğlenmek için, New York'a gidip kayıplara karıştıktan sonra ona göz kulak olan bendim. Open Subtitles انا اعتنيت بي امي منذ اختفائك وذَهبَت إلى نيويورك. ..
    Halletmen gereken şeyi hallettin mi? Open Subtitles هل اعتنيت بما كان عليك الإعتناء به ؟
    Satma değil. Sanırım demek istediğin 'ilgilendin'! Open Subtitles لم أشترى ، أعتقد بأنك تعنين اعتنيت بك
    Herkez bana baktığını söylüyor ben... ikonken*. Open Subtitles الجميع يقوقلون انك اعتنيت بي عندما كنت ،،، رائع
    Hastaneye gitmen gerekmiyor. Ben her şeyi hallettim. Open Subtitles ليس عليك الذهاب إلى المستشفى لقد اعتنيت بكلّ شيء
    "Bu kadar uzun yaşayacağımı bilsem, dişlerime daha iyi bakardım." Open Subtitles "لو عرفت أنني سأعيش كل هذه المدة "لكننت اعتنيت بأسناني بشكل أفضل
    Dale'e iyi bakmışsın. Harika görünüyor. Open Subtitles لقد اعتنيت به جيدا , انه يبدو بحالٍ رائعة
    Senin bana baktığın gibi sana da bakılacak. Open Subtitles سيتم الاعتناء بك كما اعتنيت أنت بي
    Her şey halledildi. Open Subtitles . و اعتنيت بكل الأمور

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus