"اعجاب" - Traduction Arabe en Turc

    • etkilemek
        
    • aşık
        
    • hayranlık
        
    • etkilemeye
        
    Yani, yetişkin bir erkek sadece bir kızı etkilemek için başına bunca iş aldığı zaman merak etmeye başlıyorsun. Open Subtitles اعنى انك حقا يجب ان تتسائل لماذا رجل ناضج يقحم نفسه فى كل هذه المشاكل .فقط ليثير اعجاب فتاه
    Bir kızı etkilemek için çimentoya batmayı deneyerek ölen aptal çocuk oldum. Open Subtitles أنا الشاب الذي قفز في حوض أسمنت من أجل اثارة اعجاب فتاة
    El Libre'in taraftarları yine de ellerini gösterebilir... ve Baron'u etkilemek için bana bir şans verebilirler. Open Subtitles ولعل اتباع الليبري يظهرون فيعطيني ذلك فرصة لأثارة اعجاب البارون ، اطلب عربتي
    Yedinci sınıfta ona aptalca aşık olmuştum. Open Subtitles يالهي لقد كنت اكن له اعجاب كبير في الصف السابع
    Bir yabancı için dilinin hayranlık uyandıracak... düzeyde olduğunu gizlemeyeceğim. Open Subtitles ولا أنكر أن لغته الإيطالية هي محط اعجاب بالنسبة لأجنبي ولكن
    Evliliğinizin ilk günlerinde ne yapardınız, eşinizi etkilemeye çalışırdınız. Ben de aynısını yaptım. TED مالذي عادة تعمله في باكورة ايام زواجك؟ انك حاولت اثارة اعجاب زوجتك ، لقد عملت الشئ نفسه.
    Bir kızı etkilemek için aptalca şeyler yapan ilk erkek ben değilim. Open Subtitles لست اول رجل يفعل شىء غبى ليثير اعجاب فتاه
    Yok yahu, planlı bir şey değildi. Şu yeni müşterileri etkilemek için spontane ortaya çıkan bir şey oldu. Open Subtitles مستحيل,الحفلة لم يكن مخطط لها فقط شئ صغير ابتدعناه لنثير اعجاب ضيوفنا الجدد
    Bilmiyorum... basındaki kızları etkilemek için ne yapardık? Open Subtitles ماذا كنا نفعل لإثاره اعجاب الفتيات في الماضي؟
    Sanırım, kardeşimin beni bu işe sokma sebebi Almanlar'ı etkilemek. Open Subtitles اعتقد ان السبب الذي جعل شقيقي يجلبني "لهذا ، هو لجلب اعجاب "الألمان
    Yönetimi etkilemek için Adam ve Jen hakkında güzel şeyler söylemeliyiz. Open Subtitles عن ادم و جين يُثير اعجاب الادارة
    Buluştuğum kişiyi, etkilemek zorunda değilim. Open Subtitles لست بحاجة للقلق لأثير اعجاب احدهم
    Barney, arkadaşları Jimmy ve Sabrina'yı Los Angeles'a geziye çıkararak etkilemek istedi. Open Subtitles (بارني) اراد اثارة اعجاب اصدقائه (جيمي) و (سبرينا) برحلة الى "لوس انجلوس".
    Misafirlerini etkilemek istediğini biliyorum. Open Subtitles اعلم انك تريد اثارة اعجاب ضيوفك
    Homer, Laddie'yi etkilemek için kravat mı takıyorsun? Open Subtitles (هومر)، هل ترتدي ربطة عنق لتثير اعجاب (لادي)؟
    Teyla'ya aşık olan şu Yunanlı bilim adamı mı? Open Subtitles هل تقصد العالم اليوناني الذي كان لديه اعجاب ب تيلا
    Çünkü aşık olmuş bir çocuk gibi görünüyorsun. Open Subtitles لأنك تبدو كـ شاب قد وقع في اعجاب شخص ما
    Manningham buraya geldiğim günden beridir bana aşık. Open Subtitles مانينجهام لديه اعجاب بي منذ يومي الأول
    Kraliyet ailesine hala insanlar hayranlık duyuyor ve onlar ülkelerinin kontrolünü ellerinde tutuyorlar. Open Subtitles الأسر المالكة لاتزال تسيطر على اعجاب الناس وكذلك السيطرة على بلادهم
    Taze eşimi, ona bir paket hijyenik ped sunarak etkilemeye çalıştım. TED حاولت اثارة اعجاب زوجتي الجديده بأن اقدم لها علبه من الفوط الصحيه
    Galiba onlar ben ve Shifty gibi kendilerinden yaşlı olanları etkilemeye çalışıyorlardı. Open Subtitles اظنهم كانوا يحاولون ان ينالوا اعجاب الاكبر منهم مثلي و مثل "شيفتي"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus