Muhtemelen eksik organları yapay zeka ürünü olanlarla değiştirildi. | Open Subtitles | ربما استبدلوا اعضائه الناقصة ببعض الأعضاء الحيوية الآلية الذكية |
Denemenin bir anlamı yok. Kurşunlar organları parçalamış. | Open Subtitles | لا يوجد امل اخراج البقية الفضة تغلغلت الي اعضائه |
Sorunu organlarının iflas etmesine neden oluyor olabilir ve bu yüzden yerine sağlıklı organları almak zorunda kalıyordur. | Open Subtitles | . ربما مشكلته هي في فشل اعضائه و بعدها يتوجب عليه . الحصول علي اعضاء صحية . حسناً , اذا كنت بحاجة الي الاعضاء |
Bir Omec komutanı öldüğünde, çocukları onun gücünü kazanmak için hayati organlarını yer. | Open Subtitles | ، عندما يموت أحد قادة الاوميك أولاده يأكلون اعضائه الحيوية ويحصلون علي قوته |
Ailesi, haberlerde Kirkland'ın iç organlarını görsün istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | والا فانك تريد اخبار الساعة التاسعة ان تعطى زوجة واولاد الوزير نظرة مقربة عن اعضائه الداخلية |
Biri bu adamın iç organlarını toplamış. | Open Subtitles | شخص ما حصد لهذا الرجل اعضائه الداخلية |
Eğer baban bir septik şoktaysa; bu organlarının işi bitiyor denektir. | Open Subtitles | اذا كان ابوك في صدمة عنيفة , هذا يعني ان اعضائه توقفت عن العمل |
Mike gelecek sefer ringe çıktığında, dövüşün önemli anlarından biri büyük ihtimalle iç organlarının patlaması olacak. | Open Subtitles | هناك فرصة جيدة انه المرة القادمة مايك يصعد للحلبة رغبة القتال سوف تكون انفجار في اعضائه الداخلية |
Aniden, bir bedenim vardı, yaralanmış ve ötelenmiş ve delinmiş bir beden, kesilip açılmış bir beden, organları alınmış, taşınmış ve yeniden düzenlenmiş ve yeniden yapılmış, taranmış bir beden ve tüpler sokulmuş, kimyasallardan yanıyor olan bir beden. | TED | فجأة، وجدت جسدي ، جسد موخوذ مطعون ومثقوب ، جسد مقطوع عرضاً وشق جسد كانت اعضائه مزالة ونقلها وإعادة ترتيبها واعادة بنائها، جسد قد تم مسحه والأنابيب التي حشرت في أعماقه جسد كان يحترق من الكيماويات |
Eğer anında ölmüşse helikopter gelmiştir, böylece organları zarar görmeden derhal alınabilsin. | Open Subtitles | ...في الواقع عندما يموت بسلام ، تُستخرج اعضائه ثم تُسجل ، وتُنقل إلى الخارج بواسطة المروحيات |
organları iflas ediyor. | Open Subtitles | اعضائه الحيوية لا تتجاوب |
organları iflas ediyor. | Open Subtitles | . ان اعضائه تنهار |
organları iflas ediyor. Ölecek. | Open Subtitles | . ان اعضائه هالكة , انه يحتضر |
organlarını dilimlerken çok eğlendim. | Open Subtitles | استمتعت بالتقطيع حول اعضائه |
- Belki kazaydı ama organlarını Nina Slocum'a satmak hiç de kaza değildi. | Open Subtitles | ولكن تعرف ماذا بيع اعضائه (لنينا سلوكم) لم يكن حادث |
Pekâlâ, tüm kurbanların babası adamımız ise sorunu geri döndüğünde organlarının iflas edeceğini biliyormuş demektir. | Open Subtitles | . حسناً اذاً , ان كان رجلنا المطلوب . اباً لكل اولائك الضحايا . لابد بأنه كان يعلم بأن اعضائه |