"اعطيناه" - Traduction Arabe en Turc

    • verdik
        
    • verdiğimiz
        
    Joey, kalça eklemi olmadan doğmuş. Böyle olunca biz de ona bir tane verdik. Open Subtitles لقد وُلد جوى بدون مفصل الفخذ وقد اعطيناه واحدا
    Aort diseksiyonu. 40 miligram Tenecteplase verdik Open Subtitles ضعف في انسجة الشريان الأورطي اعطيناه 40 ملجم تينستبلاس
    Babam kötü bir söz söyledi biz de ona ceza verdik. Open Subtitles البابا قال كلمة سيئة لذا اعطيناه استراحة
    Ona verdiğimiz tek şey platform olsaydı Jack'in onu kucaklamaktan ve en başından beri fikrinin bu olduğunu söylemekten başka seçeneği kalmazdı. Open Subtitles اذا كان كل ما اعطيناه هى المنصه لن يكون لديه خيار اخر غير تقديمه و ان يقول انها كانت فكرته من البدايه
    - Tabii. Ama benim adım Rosie. - Roe sana verdiğimiz lakap. Open Subtitles اكيد لكن اسمي روزي اوه روزي انه اسم وهمي اعطيناه لك
    Sana verdiğimiz ilaçlar durumunu değiştirmedi. Open Subtitles الدواء الذى اعطيناه لك لا يؤثر على حالتك لذا سوف تقوم بإخلاء الجسم الكهفى
    Biz ona... 10 cc solidom verdik. Beklenmedik bir yan etki ortaya çıktı. Open Subtitles لقد اعطيناه سي سي وتوقعنا بأنها ستؤثر فيه
    Biz, ona en iyi çıkış alanları hakkında ipuçları verdik. Open Subtitles إعتقدت بأنّنا يمكن أن نساعد بعضنا البعض اعطيناه نصائح
    Demek istiyorlar ki, ona fazla dozda narkotiği biz verdik. Open Subtitles يقولون أننا اعطيناه جرعة زائدة من الهيروين
    Ona Nalakson verdik, ondan sonra ayıldı ve her şeyi çekmeye başladı. Open Subtitles اعطيناه ناركان، ثم استيقظ، بدء سحب كل شيء،
    Yutkunmasını kolaylaştırmak için iltihap giderici verdik. Open Subtitles لقد اعطيناه مضاد للالتهاب لتسهيل عمليه البلع
    Hayatta kalabilmek için neye ihtiyacı varsa ona verdik. Open Subtitles ولهذا اعطيناه ما كان يحتاجه من أجل أن ينجو
    - Zaten tüm verebileceğimizi verdik. - İşe yaramıyor ama. Open Subtitles اعطيناه كل ما نستطيع اعطاؤه - و لكنه لا يجدي -
    Yuichiro'nun bir arkadaşı çocuklarını yeni kaybetmişti, biz de bebeği onlara verdik. Open Subtitles صديق يوشيرو خسر طفلا لذا اعطيناه الطفل
    - Ona özgür olması için her şansı verdik ama yine de geri döndü. Open Subtitles ابتاه، يجب ان تستمع الي- لقد اعطيناه جميع الفرص- ليكون حرا لكن ها هو الان هنا
    Ona verdiğimiz immün sistemi baskılayan ilaçlar durumu daha da alevlendirmiş. Open Subtitles مثبطات المناعة التي اعطيناه اياها تسببت بنشاط بالغ لها
    Ona verdiğimiz antibiyotikler ise sifilizi tedavi etmeye başlamış. Open Subtitles المضادات الحيوية التي اعطيناه اياها بدأت تدمر السفلس فعلا
    Ona verdiğimiz ismi ret mi ediyor? Onu mirasımdan mahrum bırakırım. Open Subtitles رفض الاسم الذي اعطيناه اياه سوف احرمه من كل شيء
    Göz doktoru derken de şu bedava tatlı verdiğimiz, ...tıp birinci sınıftaki çocuktan bahsediyorum. Open Subtitles وبقولي دكتور العين,اعني طالب سنة اولى طب الذى اعطيناه التحلية المجانية ايضاًَ
    Sana verdiğimiz at onların. Open Subtitles الحصان الذي اعطيناه لك يعود لهم
    Bu Vin'e verdiğimiz para. Sen bunu nasıl aldın ki? Open Subtitles هذا المال الذي اعطيناه (فين) كيف حصلتي على ذلك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus