Sattıkları yemekteki trans yağ miktarını da söylemek istemediler. | Open Subtitles | هم يقاتلون ضد اعلامك والتوضيح لك اذا كانت هناك دهون متحولة في طعامك |
Son konuştuğumuzda sevgilimle barışmıştım ve ayrıldığımızı söylemek istedim. | Open Subtitles | اخر مرة تكلمنا وقتها كنت قد عدتُ لصديقي وأردت اعلامك بأن الأمور لم تنجح بيننا |
Ciddi olduğunu anlayan kadar sana söylemek istemedim ve artık ciddi. | Open Subtitles | لم اريد اعلامك بذلك حتى يكون الامر مؤكدا |
Elçilik bu trajik kazayı sana haber vermekten üzüntü duyuyormuş. | Open Subtitles | السفارة تاسف على اعلامك بهذة الحادثة الماساوية |
Sadece aramızda sorun olmadığını haber vermek için aradım. | Open Subtitles | لقد اردت اعلامك انه ليس هنالك مشاعر كراهيه |
Selam, çocukları okulu bıraktığımı haber veriyim dedim. | Open Subtitles | فقط أردت اعلامك بأني اوصلت الاطفال للمدرسة |
Sadece sana söylemek istedim. | Open Subtitles | - هل لك بانهاء هذا الهراء لقد اردت اعلامك |
- Sana hukuk okuduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | وددت اعلامك فحسب اني التحقت لكية الحقوق |
Sadece söylemek istedim: | Open Subtitles | اردت فقط اعلامك |
Sadece buradaki herkesin iyi olduğunu söylemek istedim. | Open Subtitles | اردت اعلامك اننا بخير هنا |
Masa olayını da aradan çıkardığımıza göre buraya bir haneye tecavüz davasında beraber çalışacağımızı haber vermeye geldim ortak olacağız. | Open Subtitles | حسنا, بما ان هذا واضح الان اردت اعلامك اننا سنشترك |
haber vermek istedim. | Open Subtitles | اراد اعلامك فحسب |
Ama... haber verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | لكن، شكرا على اعلامك لي. |