Şeytan Kanyonu Mağarası'nın derinliklerinde en kötü korkularınızla yüleşmeye hazırlanın. | Open Subtitles | استعد لمواجهة مخاوفك العميقة في اعماق اسرار كهف الشيطان كانيون |
Halen takip ettiğimiz bu delikanlı, şu anda ormanın derinliklerinde. | TED | ولكن هذا الرجل الذي نحن نتبعه في اعماق الغابة |
Deja vu bazen rastgele sinirsel bir olay olarak ortaya çıkar fakat sıklıkla ruhun derinliklerinden gelen bir mesajdır. | Open Subtitles | ديجا فو ، بعض المرات يبعد الافكار كحدث عصبي عشوائي ولكن في الغالي رساله من اعماق الروح |
Ancak sonra, okyanusun derinliklerinden, dev çekiç kafalı bir balina fırladı! | Open Subtitles | ولكن فجاة ومن اعماق المحيط .. ظهر ... حوت مفترس ضخم |
Şimdi size derin denizdeki hayvanlardan çıkardığımız bazı cevapları göstermek istiyorum sadece. | TED | وانا اريد ان اريكم بعض الاستجابات التي التقطناها من قبل بعض الحيوانات في اعماق المحيطات |
Eğer Kuzey Carolina'yı derin ve karanlık orman sayarsan,evet. | Open Subtitles | تم ارسالي الى اعماق وظلمات في غابه بشمال غابة كارولينا |
Ama böyle bir gösteriye şahit olmak için her zaman okyanusun derinliklerine inmeniz gerekmez. | TED | و لكن ليس عليك دائما ان تنزل الى اعماق المحيط لتروا عرض ضوء كهذا. |
Ted, içten içe birinden diğerinden daha çok hoşlandığını biliyorsun. | Open Subtitles | تـيد، في اعماق قلبك انت تعلم ان معجب بإحداهن أكثر من الآخرى |
Aslında resimlerin beni okuldan attırmasına içten umursamadım. | Open Subtitles | من اعماق قلبي لم اكن مهتما من ان الصور تسببت بطردي |
Bana oy veren herkese teşekkür etmek ve tüm içtenliğimle Kış Kraliçeniz olduğum için ne kadar heyecanlı olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اشكر كل من صوتَ لأجلي وأقول من اعماق قلبي يالسعادتي أن اكون ملكتكم للرقص |
Ormanın derinliklerinde gizleniyorlar. Sektör 11'e ateş açın. | Open Subtitles | انهم يختبئون فى اعماق الاشجار اطلقوا على القطاع11 |
Hep, kalbinin derinliklerinde yaptın hesabını. Yalnızca onaylatacak kimsen yoktu. | Open Subtitles | لقد كنت دوماً في اعماق قلبك تعلم لم يكن هناك أحد ليؤكد هذا لك |
Her Rus genç kıza öğretildiği gibi kendisi ormanın derinliklerinde, kemiklerden yapılan bir kulübede yaşayan bir cadıdır. | Open Subtitles | كل فتاة روسية شابة تعلم عن الساحرة العجوز التي تعيش في اعماق الغابة في كوخ مصنوع من العظام |
Uzayın derinliklerinde olduğu gibi burada, yeryüzünde de oyun canlı bir şekilde devam eder. | Open Subtitles | وهي تعمل بوضوح هنا على الأرض كما تعمل في اعماق الفضاء |
Bu görüntüler Atlas Okyanusu'nun derinliklerinden Bermuda ile Kanarya Adaları arası bir yer. | Open Subtitles | هذه الصور من اعماق سّطح المحيط الأطلسي ، في مكان ما بين برمودا و جزر الكناري. |
Üçünü karanlığın derinliklerinden 20 yılda inşa ettiğim programla anlaşarak hayatlarımızı riske atmaları için yetiştirmedim. | Open Subtitles | من اعماق الغموض فقط لأخاطر بحياتهم و حياتي من أجل هذه المساله من خلال المساس بالبرنامج الذي قضيت |
Ben sadece kalbimin derinliklerinden, herkesin burada olmasına sevindiğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان اقول ومن اعماق قلبي ... ان انا اقدر كل شخص موجود هنا |
Ama çaresizliğin derinliklerinden bir umut ışığı doğdu. | Open Subtitles | ,حتى من اعماق البأس بدا بصيص أمل |
Eğer Kuzey Carolina'yı derin ve karanlık bir orman sayıyorsan, evet bulundum. | Open Subtitles | تم ارسالي الى اعماق وظلمات في غابه بشمال غابة كارولينا |
Düşündüm ki, donanma derin deniz dalgıçlığının geleceğini görmelisiniz. | Open Subtitles | لقد فكرت فى ان ترى مستقبل الغوص فى اعماق البحار |
Orta derecedeki dalmalar için yapıldı, derin deniz araştırmaları için değil. | Open Subtitles | لقد قمت بإنشاء غواصة اعماق ليس لأجل إستكشاف الأعماق فقط |
Ama kameralarımızı okyanusun derinliklerine indiriyoruz... bir balık görüyoruz ve bu, toplum olarak... hayal gücümüzü hiç etkilemiyor. | TED | ولكنه بالنظر الى اعماق المحيط بدلاً من الفضاء . ونحن .. عندما نرى سمكة لا تبهر مخيلتنا كمجتمع |
Gözlerinin derinliklerine akmak kan kırmızı dudaklarını öpmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان ارى ما في اعماق عيونك وأريد تقبيل شفاهك الحمراء كلون الدماء |
22 yaşında olduğu için Danny içten içe o yaştakiler için çok yaşlı olduğunu düşünüyor olabilir. | Open Subtitles | ربما, اه, لأنها 22 في اعماق داني يشعر انه كبير جداً يالنسبة لفتيات في ذلك السن. |
En içtenliğimle size yalvarıyorum. | Open Subtitles | إني أتوسّل إليك من اعماق روحي. |