"اغمي" - Traduction Arabe en Turc

• bayıldı
• bayıldım
• bayılıp
• bayılmış
• kendinden

Arkadaşın otelimden çıkartılırken düşüp bayıldı.
عندما كانوا يخرجون صديقك من الفندق اغمي عليه او شي ما،اصابته نوبة مرضية

Bana dedi ki, "Gerçekten bayıldı mı?".
لقد قالت لي هل تقصد اغمي عليه بشكل حقيقي؟

bayıldım. Ayıldığım zaman da, gitmişti.
اغمي عليَ وعندما استيقظت كان رحل

Hayır, hayır. bayıldım, hatırlıyorum. Küp uçtuktan sonra.
-لا اغمي علي بعد ان طار المكعّب

Bir keresinde bir kadın bayılıp başını çarptı ve haberleri hastanede vermek zorunda kaldım.
مرة اغمي على امراة وصدمت رأسها واضطررت لاخبارها مرة اخرى في المشفى

Her ne kadar bu ihtimali ortaya atmaktan nefret etsem de eğer bu adam beyin sarsıntısı geçirmişse bayılmış falan olabilir mi?
أكره طرح هذا الإحتمال لكن إذا كان الرجل قد تعرض للإرتجاج، ربما يكون قد اغمي عليه؟

Yollarda yuvarlanıp kendinden geçmeye "biraz" mı diyorsun sen?
لقد ترنحت و اغمي عليك بالشوارع "قليلًا"؟

bayıldı sonra. Suratı kalorifere girdi. Her tarafta kan ve diş vardı.
ثم اغمي عليها، اصطدم وجهها دماء واسنان بكل مكان

"Koşun İtfaiyeciler" dediği anda sıktım sıktım boğazını ve o da bayıldı, ondan sonra sıvıştım...
الدقيقة التي قال بها حفلة رجال الاطفاء ، انا اختنقت وبعد ذلك خنقته ومن ثم اغمي عليه

Öksürmeye başladı ve bayıldı.
لقد بدات في السعال ثم اغمي عليها

- Evet. Kondisyon odasında bayıldı.
اجل, اغمي عليه في غرفة التدريب

bayıldı. Ben hallederim.
لقد اغمي عليه سأهتم به.

Şok yüzünden bir anlığına bayıldım.
لقد اغمي علي لوهلة من الصدمة.

Şimdiden üç kere bayıldım.
لقد اغمي علي ثلاث مرات

Sonunda bayıldım.
و اغمي علي

Ben bayılıp kafasını çarptığını düşünmüştüm.
اظن انها قالت انه اغمي عليها و ارتطمت برأسها

Tanrım bayılmış
يا الهي لقد اغمي عليها يا إلهي

Yumruktan önceki tutuş yüzünden bayılmış.
بل اغمي عليه من الاحتضان قبل الملاكمة

Cevap veremeden önce kendinden geçti.
اغمي عليها قبل ان اجيبها

Hayır, kendinden geçtin.
كلا, لقد اغمي عليك.