Sonra ayrıldılar ve Ted üzüntüye boğuldu ve biz de gerçekte nasıl hissettiğimizi söylemek için uygun zamanı bekledik. | Open Subtitles | ثم حينها افترقا ، وقد كان مكتئباً وكنا ننتظر.. فترة مناسبة كي نخبره فيها بحقيقة شعورنا تجاهها.. |
- Onlar mı? Evet, o ve küçük sevimli esmer. Ben onu tanıdığım da ayrıldılar. | Open Subtitles | أجل، هو وشابة جميلة ذات شعر بنّي رغم ذلك افترقا بعد أن رصدته |
Hearst onu yerden kaldırdı, sonra ayrıldılar. | Open Subtitles | هوى (فارنم) نحو الوراء ثم سقط وساعده (هيرست) ليقف على قدميه ثم افترقا |
Sakin olun. Sakin olun. ayrılın, ayrılın hadi. | Open Subtitles | رويدكما، رويدكما، رويدكما، افترقا، هيّا، افترقا. |
Biletleri alacağım. Siz ikiniz ayrılın. | Open Subtitles | سأحضر التذاكر و انتم الاثنين افترقا |
Muhtemelen, Wes ölmeden ayrıldılar. | Open Subtitles | إذا من المحتمل أن يكونا افترقا قبل وفاة (ويس). |
Şansımıza ayrıldılar. | Open Subtitles | "لقد افترقا للبحث عنّا" |
ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد افترقا |
ayrıldılar, Liz. Kız kaçtı. | Open Subtitles | لقد افترقا يا (ليز) وقد هربت |
ayrıldılar. | Open Subtitles | أنهم افترقا |
ayrılın! Kesin! | Open Subtitles | افترقا، افترقا |
Hey, ayrılın. | Open Subtitles | (مات)، (برايان)، افترقا |