"افوز" - Traduction Arabe en Turc

• kazandım
• kazanmak
• kazanacağım
• kazanırım
• kazanmamı
• kazanıyorum
• kazanayım
• kazanmama
• kazanmam
• kazanmaya
• kazandığım
• kazandığımda
• kazanacağımı
• kazanmayı
• kazanamam

Ben kazandım. Hayır, hayır, hayır. Kaybettin.
انا افوز لا انت تخسر, هل ترى ماذا يحدث عندما تقامر

Koç bile çok doğal olduğumu söyledi hatta ödül bile kazandım.
والسيد المدرب ايضا يقول بانى ملاكمه بطبيعتى ولذلك افوز

Jules, ne haklı olmak ne de kazanmak derdim.
جولز, لا اريد ان اكون على حق و لا اريد ان افوز

Neredeyse bitiriyorum, bak. Birkaç tane daha ve kazanacağım.
لقد وصلت تقريباً الى النهايه لدي القليل ثم افوز

6.5 metre içindeysem ben kazanırım dışındaysam bir adamı vurmaktan başka seçenekerim de vardır.
وسحب سلاحك من جرابه واطلاق النار هي 21 قدما ضمن 21 قدما, افوز انا ابعد من ذلك, لدي خيارات اخرى

Ruslar, güçlerini korumak için oyunları berabere bitiyorlar ve puanlarını şişirmek için oyundan çekiliyorlar bu da istatistiksel olarak kazanmamı imkânsız yapıyor.
الروس يقومون بترتيب المباريات عن قصد حتى يوفروا طاقتهم ويقومون بالتساهل فيما بينهم ليرفعوا نقاطهم مما يجعلني احصائيا من المستحيل ان افوز

Bak, gerçek şu ki, kazanıyorum ve Coleman sahte aldatmanın benim geri çekilmeme yeteceğini düşünüyor.
ما اعنيه, انظري, في الواقع أنا افوز و كولمَن يظن بأن خيانة مفبركه كافيه لجعلي اتنحى عن الأمر

Evet, Ama gelin benim. Yani ben kazandım!
نعم و لكني العروس لهذا انا افوز

Öyle ama gelin benim Yani ben kazandım!
صح .. ولكني انا العروس لهذا افوز

kazandım, sen kaybettin. Senden nefret ediyor, bana âşık.
انا افوز وانت تخسرين انها تكرهك وتحبني

Dünya Şampiyonasını kazanmak ve kemeri annemim mezarına koymak istemiştim.
أردت أن افوز ببطولة العالم و أضــع الحزام على قبر أمي

Onun kalbini kazanmak için bilime ihtiyacım yok.
ماذا؟ انا لا احتاج العلم لكي افوز بقلبها؟

Millet acıdığı için kazanmak istemiyorum.
لا اريد ان افوز بها من الاعمال الخيريه

Aptallar konuşmaya devam eder, ben kazanacağım!
ايها الحمقى استمروا في التحدث. انا سوف افوز.

Önümüzdeki ay bir bisiklet yarışı kazanacağım.
انا سوف ادخل في سباق الشهر القادم و سوف افوز به

Küçük olduğumdan, nadiren kazanırım.
وبكوني الأخ الأصغر كنت نادراً ما افوز

- Teşekkürler, beni bir çocuk gibi görüp kazanmamı sağlamadığın için.
-شكراً لعدم معاملتكِ لي كطفل وجعلي افوز عليكِ

- Ben senin olup olabileceğinden, çok daha fazla erkeğim! - Doğru değil, dostum. Jane, Erkek-im Müsabakaları'nı ben kazanıyorum.
انا اكثر رجوله منك ليس صحيح جين , انني افوز في هذه اللعبه

Okulda her şeyde birinci olmaya alışmışsın bari burada ben kazanayım, lütfen.
-لقد كنتي الاولى في كل شيء في المدرسة -دعيني افوز هنا.. الامر بخصوص كرامتي

Brick'i alt etmek istiyorum o kadar. kazanmama izin ver, hadi ama.
انا اريد فقط ان افوز على بريك , دعني افوز ارجوك

Evde olmalı, çünkü bugün kazanmam lazım.
ستكون في المنزل , لأني احتاج ان افوز اليوم

Basketbolda kazanmaya başladığımda sosyal statümün de arttığını söylemeliyim.
سأجعلك تعرفين ان معاييرى الاجتماعية زادت بمجرد ان بدأت افوز فى كرة السلة

Ağaç evi kazandığım gibi bunu da kazanacağımdan mı korkuyorsun?
لماذا؟ هل انتي خائفة ان افوز مرة أخرى ؟ مثلما فزت ببيت الشجرة ؟

Golf arabasını kazandığımda, o aptal surat ifadesini görmek için sabırsızlanıyorum.
لا أستطيع الأنتظار لارى وجهه السمين الغبي عندما يراني افوز بالعربة

Jamukha'nın ordusu sayıca üstün ama savaşı nasıl kazanacağımı biliyorum.
كان جيش جاموها اوفر عددا لكني اعرف كيف افوز بالمعركه

Aklımdan geçti çünkü kazanmayı çok istiyordum ve kazanamayabilirim diye endişelendim.
فكرت بها لاني اردت الفوز بشدة وكنت قلقا ان لا افوز

Hiçbir yarışmayı kazanamam sanmıştım.
حسناً انا لم اكن امل ان افوز بأي مسابقة