"اقترفتُ" - Traduction Arabe en Turc

• yaptım
• yaptığımı
• yapmış

Bu konuda hata yapmak istemiyorum. Bir sürü hata yaptım.
لا أريد اقتراف زلة هنا لقد اقترفتُ العديد من الزلات

Sonra eve gidip fark ettim "Of ya 1000'lik bir hata yaptım!
وعدتُ للبيت وأدركت في تلك اللحظة، كنتُ مثل، "آه! اقترفتُ خطأ بألف.

Bir hata yaptım, hata bile değil senin katılmadığın bir karar verdim.
اقترفتُ خطئاً واحداً إنّه ليس بخطئٍ حتّى قراراً واحداً لا تتّفقين معي به

Övünmediğim şeyler yaptım.
أتعلمين , لقد .. لقد اقترفتُ أموراً لا أفخر بها

Bir hata yaptım. Şimdi anlıyorum. Bütün bunları ne için yaptığımı görmüyormusun?
اقترفتُ خطأ، و قد فهمتُ ذلك الآن لهذا قمتُ بكلّ هذا

Babanla tanışmadan çok zaman önce hatalar yaptım.
منذ زمنٍ طويل ، قبلَ أن التقي بوالِدك ، اقترفتُ بعض الأخطاء

Aptalca çok şey yaptım ama hayatımı değiştirdim. En az sizin kadar normalim.
اقترفتُ العديد من الأمور الحمقاء، لكنّي غيّرتُ حياتي، أنا مستقيم بقدركم

Evet kabul ediyorum bir hata yaptım fakat yapabileceğim başka bir şey yoktu.
صحيح، اقترفتُ خطأً، لكن ما كنتُ أستطيعُ فعلَ شيءٍ آخر.

Bu doğum planına bakarak büyük bir hata yaptım ve şu anda epizyotomi'nin ne olduğunu öğrendim.
لقد اقترفتُ خطاً بنطري داخل مخطط الولادة واكتشفت

Bugün çok kötü birşey yaptım.
اقترفتُ شيئاً مُشيناً للغاية هذا اليوم.

Hayatımda bir kez hata yaptım.
اقترفتُ غلطة واحدة في حياتي، عندما وقّعتُ تلك الرّسالة للرّئيس "روزفلت"

Bir hata yaptım, dikkatsizce yapılmış bir hata ve bunun için özür dilerim fakat hepinizin olduğu kadar ben de bir insanım ve bunun için özür dilemiyorum.
...وقد اقترفتُ خطأً، خطأً أهوج وبشأنِ ذلك أقدّمُ اعتذاري لكنّني مجرّد بشريّة، بشريّةٌ كمثلِ الجميعِ هنا

Hepinizi buraya getirdim çünkü bir hata yaptım.
أحضرتُكم جميعاً لأنّي اقترفتُ خطأً

Bir hata yaptım, hepsi bu.
اقترفتُ غلطة . هذا كل ما في الأمر

Los Angeles'te bir hata yaptım ve eğer benimle gelirsen sana her şeyi anlatırım.
لقد اقترفتُ خطأً في "لوس أنجلوس"، وسأخبِرُكعنكُلّشيءٍلاحقاً.. إن أتيتُ معي فحسب.

Korkuyorum çünkü aynı hatayı daha önce de yaptım.
خائفٌ لأنّي اقترفتُ هذا الخطأ سابقاً.

Geçmişimde çok korkunç şeyler yaptım ama fark ettim ki hepimizin kusurları var.
أتعلمين؟ اقترفتُ فظائع فيما مضى ولكنّي بتّ أدرك بأنّه لكوننا بشرًا...

Tamam, bak. Büyük bir hata yaptım.
حسناً اسمعي اقترفتُ خطأ فظيعاً

Hatalar yaptığımı biliyorum, beni daha ne kadar cezalandıracaksın?
أعلم أنّني اقترفتُ أخطاءً و لكن إلى متى ستظلّين تعاقبينني؟

Lütfen benden nefret etme, çok kötü bir şey yapmış olabilirim.
لا تكرهني رجاءً، ولكنّي قد أكون قد اقترفتُ سوءاً