Tam olarak planladığının bu olmadığını biliyorum ama sana gerçekten Minnettarım. | Open Subtitles | اعلم ان هذا ليس اللقاء اللذي خططت له بالظبط.. ولكني حقا اقدر ذلك |
Yinede iyi başlangıç. Minnettarım size. | Open Subtitles | حسنا ، انها بدايه جيده وانا اقدر ذلك حقا |
- Kendine iyi bak Frank. - Minnettarım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أعتنى بنفسك فرانك أنا اقدر ذلك , شكرا لك |
Bunu takdir ediyorum ama bilirsin, Ellen sürekli bana manalı sorular soruyor. | Open Subtitles | حسناً , اقدر ذلك و لكن كما ترى فإن ايلين تسألني جميع انواع الأسئلة |
- Çok makbule geçer. - Seni haberdar ederim koç | Open Subtitles | ـ اجل, كنت اقدر ذلك ـ سوف أعلمك بهذا الأمر ايها المدرب |
Evet, buna minnettar olurum. | Open Subtitles | نعم، اقدر ذلك. |
- Kendine iyi bak Frank. - Minnettarım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أعتنى بنفسك فرانك أنا اقدر ذلك , شكرا لك |
Bizim için çok çalıştığını biliyorum ve bunun için Minnettarım. | Open Subtitles | اعلم انك تعمل بجهد من اجلنا انا اقدر ذلك. |
Bunu gerçekten Minnettarım ama bunun seni ilgilendirdiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، انا اقدر ذلك ولكنى حقا لا اعتقد ان اى من هذا يخصك |
Bana, dün gece yaşananlar için yüz yüze özür dileme fırsatı verdiğiniz için Minnettarım. | Open Subtitles | انا اقدر ذلك لقد اعطيتني الفرصة لأعتذر منك وجهاً لوجه لما حدث في الليلة الماضية |
Minnettarım, efendim fakat işteyken içmek hakkında kurallar var. | Open Subtitles | أنا اقدر ذلك ، سيدي ولكن هناك قواعد للشرب أثناء العمل |
Bunun için teşekkür ederim. Teşekkür ederim, Minnettarım. | Open Subtitles | لذا شكراً لك على هذا شكرا لكِ ، اقدر ذلك |
Minnettarım ama senden bahsetmiyorum şu an. | Open Subtitles | انا اقدر ذلك لكنني في الحقيقة لا اتحدث عنك الأن |
Buna Minnettarım, D'Angelo. Elbette, frengiye ihtiyacım olursa, sana haber vereceğim. | Open Subtitles | اقدر ذلك انجيلو, اذا احتجت مرض السفيليس ساخبرك طبعا. |
Buna Minnettarım, ama bu sizin değil benim sorumluluğum. | Open Subtitles | اقدر ذلك ولكن ليست مسئوليتك انها مسئوليتي |
Çok Minnettarım. Senin için zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | عائق عليكي حقاً اقدر ذلك اعلم انه سيكون |
Gerçekten çok Minnettarım. Hayır. Bu benim için bir zevk. | Open Subtitles | شكرا لك جدا على الوظيفة انا اقدر ذلك |
Bizler bu ülkeye bağlılığımızı göstermiş insanlarız. Bunu takdir ediyorum. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا اقدر ذلك شكراً لك |
Bunu takdir ediyorum ama... | Open Subtitles | . . و اقدر ذلك , لكن |
Teşekkürler, çok makbule geçer. | Open Subtitles | شكراً ، اقدر ذلك حقاً |
Evet, buna minnettar olurum. | Open Subtitles | نعم، اقدر ذلك. |