Beni seni de kovmaya ikna etmeye çalıştı ama bu çok kolay olurdu. | Open Subtitles | حاول اقناعي بأن أفصلك أيضا، ولكن ذلك سيكون هيّنا عليك. |
Geçen hafta aradı beni... ve beni ona mızrağı satmam için yalvar yakar ikna etmeye çalıştı, | Open Subtitles | لم اعد اسمع عنه حتى اتصل الأسبوع الماضي وحاول اقناعي يائسا |
Annem beni bekar yaşamın eğlenceleri konusunda ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أمي كانت تحاول اقناعي بمتع حياة العزوبية |
Gözümü kırpmadan öldürebilmem için beni kandırmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول اقناعي ان اقتله دون ان تطرف لي عين؟ |
Ama demek istiyorum ki, Norveç ladini oldukça hızlı büyüyen bir iğne yapraklıdır ve yukarıya doğru gitmem için beni kandırmaya çalıştığını biliyorum ama her halükarda gidiyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | -حسناً . ولكن ما أعنيه أن شجرة الصنوبر النرويجية من الصنوبريات سريعة النمو، واعلم جيداً أنك تحاول اقناعي بالصعود لأعلى، |
Turistler için kutu yaparak mutlu olacağına beni ikna edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك اقناعي أنك ستكون سعيداً ببناء هذه الصناديق للسياح. |
İlk tanıştığımızda beni yetenekleri olan insanların gerçekten var olduğuna nasıl ikna etmeye çalışmıştın, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | . . أتتذكر أول مرة تقابلنا كم أنك حاولت اقناعي |
Ve gerizekali taksici lanet bir U dönüsü yapamadigi için, yarali hayvanlarin yalniz ölmeyi isteyecekleri konusunda beni ikna etmeye çalisiyordu. | Open Subtitles | ..و سائق الأجرة الغبي يحاول اقناعي بأن ذلك الحيوان المصاب يُفضّل الموت وحيداً فقط لأنه لا يستطيع الرجوع |
Beni izleyip birlikte bir geleceğimiz olduğuna ikna etmeye çalışır ama bir geleceğimiz yok. | Open Subtitles | سوف يتبعني، وسيحاول اقناعي ان هناك مستقبل لنا معاً، .لكن ليس هناك مستقبل |
"biçilmiş kaftan". Hey! Ivan beni tekrardan yüzmeye ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | مناسبه لقد حاول ايفان اقناعي ان اعود للسباحه من جديد |
Aslına bakarsan beni onların insan olmadığına ikna etmeye çalıştı. | Open Subtitles | في الحقيقة حاول اقناعي بأنهم ليسوا بشراً |
Eğer hamile olup olmadığımı soruşturarak bu yeni kulübünün farklı olduğuna beni ikna etmeye çalışıyorsan, bu sana hiç de yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | واذا تريد اقناعي بأن ناديك مختلف اذهب بالجوار واسئل اذا ما كنت مُحبطة |
Phoebe'yi ikna etmeye çalıştınız fotoğraf güvenilir değildi. | Open Subtitles | حاولت اقناع فيبي مثل ما حاولتي اقناعي بان الصورة غير موثوقة |
Beni ikna etmeye mi çalışıyorsun, vazgeçirmeye mi, McGee? | Open Subtitles | هل تحاول اقناعي ام تحاول الثني علي مكغي |
Beni mi ikna etmeye çalışıyorsun, kendini mi? | Open Subtitles | هل تحاول اقناعي.. أم اقناعك أنت؟ |
Evet. Ve beni şimdiden Dayton'daki yerel devlet üniversitesine kayıt olmam için ikna etmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | أجل , وهما يحاولان اقناعي بالالتحاق بكلية "دايتون" المحلية |
Pastamı bir buçuk blok taşıttın. Yetmezmiş gibi yol boyunca yarış atı almaya ikna etmeye çalıştı. Bunadığında, ki çok yakındır, benim ilgileneceğim bir yatırım imkanı söylüyordum. | Open Subtitles | مما جعلني اسير بكعكتي حيا ونصف وطوال الوقت كان يحاول اقناعي بشراء حصان سباق كنت اعرض عليك فرصة استثمارية تهتم بمرحلة خرفك ودعينا نواجه حقيقة انها شارفت على الانتهاء ساقتل هذا الرجل |
Ama demek istiyorum ki, Norveç ladini oldukça hızlı büyüyen bir iğne yapraklıdır ve yukarıya doğru gitmem için beni kandırmaya çalıştığını biliyorum ama her halükarda gidiyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | ولكن ما أعنيه أن شجرة الصنوبر النرويجية من الصنوبريات سريعة النمو، واعلم جيداً أنك تحاول اقناعي بالصعود لأعلى، -ولكنني سأصعد على أية حال، لذا ... |