Çok uzun süre, seninle olan ilişkisinin derinliği olmadığına, gerçek olmadığına kendimi inandırmaya çalıştım. | Open Subtitles | لفترة طويلة , حاولت اقناع نفسي أن علاقته بكِ كانت قصيرة الامد , لكن هذا لم يكن حقيقي |
Bende bunun olmadığına kendimi inandırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وانا استمر بمحاولة اقناع نفسي ان ذلك لم يحدث |
Onuncu kere izlediğimde bir küreğin silahla karıştırılabileceğine kendimi inandırmaya çalışmaktan vazgeçtim. | Open Subtitles | توقفت عن محاولة اقناع نفسي ان الرفش قد يكون أسيء تقديره كسلاح لأنه كل ما استطعت رؤيته هو وجوه الضحايا |