Kuralcılar, buraya dini nedenlerle geldiler veya öyle iddia ettiler, ama aynı zamanda da çok para kazanmak istedikleri için de gelmişlerdi. | TED | البوريستانيين اتوا الى هنا لأسباب دينية. او هكذا قالوا لكنهم ايضاً اتوا لأنهم ارادوا اكتساب الكثير من المال |
Normalde, ahlaki davranış kazanmak tamamen büyümenin bir parçasıdır, konuşmayı öğrenmek gibi. | TED | عادة، يعد اكتساب سلوك أخلاقي بكل بساطة جزء من عملية نمو الشخص كتعلم كيفية الكلام مثلاً |
Buraya gelme sebebinin yeni arkadaşlıklar edinmek olduğunu zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أظنّك هنا رغبة في اكتساب صداقة جديدة. |
Hepimizin bildiği gibi yeni bir arkadaş edinmek hayattaki en güzel şeylerden biridir. | Open Subtitles | اكتساب صديق جديد كما تعلمون واحد من أفضل الأشياء في الحياة |
Arkadaş edinme konusunda teoriler içeren bir kitap alacağım. | Open Subtitles | سأنال كتابا يلخّص النظريات الحالية في حقل اكتساب الأصدقاء |
Cep telefonu, siyasal özgürlüklerini kazanmaya yarayan önemli bir araç olarak dünyanın pek çok tarafında, insanlar tarafından kullanılıyor. | TED | أعطت الهواتف النقالة الناس حول العالم أداة مهمة تمكنهم من اكتساب حُريتهم السياسية. |
Seçmenlerin güvenini kazanmakta anahtar şey şeffaflık. | Open Subtitles | الشفافية هي الأساس في إعادةِ اكتساب ثقة الناخبين |
Enerjine odaklanır ve yeni büyüler öğrenmende yardımcı olur. | Open Subtitles | تُركز طاقتكَ، وتساعدكَ في اكتساب سحر جديد. |
Ve vekilin kendi taraflarında olmasını istiyorlar ...ve Davina hayır derse ...onu öldürecekler ...ve onun şehirden ayrılmasını istiyorum ama elbette o kalıp savaşmayı istiyor ...ve ben de oturup kendini öldürtmesini izlemek istemiyorum. | Open Subtitles | يريدون اكتساب الوصيّة لصفّهم وإن رفضت (دافينا)، سيقتلونها. أودّها أن تبارح المدينة، لكنّها تودّ طبعًا البقاء والقتال ولا أفضّل أن أمكث مكتوف اليدين مراقبًا إيّاها تُزهق روحها. |
Eğer bu ilişkiyi kurtarmak istiyorsan onun güvenini geri kazanmak zorundasın. | Open Subtitles | إن أردت انقاذ علاقتك به، فعليك اكتساب ثقته من جديد. |
Yapmak istemediğiniz şeyleri yaptıracağınız birinin kontrolünü kazanmak gibi düşünün. | Open Subtitles | اعتبر الأمر اكتساب شخص تتحكم به ليقوم بالأفعال التي لا تريد القيام بها. |
Bugün burada karşınıza çıkarak umarım o güveni geri kazanmak adına ilk adımımı atıyorumdur. | Open Subtitles | باعترافي هذا اليوم. آمل أنني أخطو الخطوة الأولى بطريق إعادة اكتساب تلك الثقة |
Saygı kazanmak bir ömür boyu sürer! | Open Subtitles | اكتساب الثقة يتطلب حياة بأكملها |
Düşünsenize... Sonrasında bu örnekleri alıp genetik gibi diğer disiplinlerle paylaşmak ve bu süreç sonunda çok daha fazla bilgi edinmek ne kadar değerli. | TED | لكن اليس ذلك رائعاً انه يمكنك ان توفر تلك العينات والفُرص للتخصصات الاخرى,مثل علماء الوراثة والذين يمكنهم اكتساب الكثير من ذلك |
Hep aklınızda olsun, gelişmekte olan teknolojiler ile ilgili bilgi edinmek geleceğimizin inşasını garantiye almanın en iyi yoludur. | TED | لكن ضع في عين الاعتبار ان اكتساب المعرفة الاستباقية حول التقنيات الناشئة هو افضل طريقة للتأكد انه لدينا قول في صناعة مستقبلنا. |
Dışarı çıkmak, arkadaş edinmek, bu dört duvarın dışındaki dünyayı görmek istiyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}أريد الخروج و اكتساب أصدقاء و أرى العالَم خلف هذه الجدران الأربعة أبي، لمَ لا تثق بي لأفعل ذلك؟ |
Unutma Katniss, bugün müttefik edinme günü. | Open Subtitles | تذكري يا كاتنيس.. اليوم هو عن اكتساب الحلفاء |
Okulda olan her şey hayatınızı sonsuza dek etkileyebilir arkadaş edinme,sınav olma... | Open Subtitles | من بين الأمور المتعلقة بالمدرسة و التي قد تؤثر على بقيّة حياتك اكتساب الأصدقاء، ...كشوف امتحاناتك |
Onun yolundan gidiyoruz... ve yavaş yavaş kanatlarımızı kazanmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش على طريقته اكتساب اجنحتنا عمل واحد جيد في كل مرة |
Ev sahipleri bilinç kazanmaya devam etti ve sen de onları eski hallerinde tuttun. | Open Subtitles | استمر المُضيفين في اكتساب الوعي وأنت أبقيت على إعادتهم مرة أخرى |
Düşman kazanmakta özel bir yeteneğin var! | Open Subtitles | لديك موهبة خاصة في اكتساب العداوات |
Enerjine odaklanır ve yeni büyüler öğrenmende yardımcı olur. | Open Subtitles | تُركز طاقتكَ، وتساعدكَ في اكتساب سحر جديد. |
Ve vekilin kendi taraflarında olmasını istiyorlar ...ve Davina hayır derse ...onu öldürecekler ...ve onun şehirden ayrılmasını istiyorum ama elbette o kalıp savaşmayı istiyor ...ve ben de oturup kendini öldürtmesini izlemek istemiyorum. | Open Subtitles | يريدون اكتساب الوصيّة لصفّهم وإن رفضت (دافينا)، سيقتلونها. أودّها أن تبارح المدينة، لكنّها تودّ طبعًا البقاء والقتال ولا أفضّل أن أمكث مكتوف اليدين مراقبًا إيّاها تُزهق روحها. |