Bugün beklenmedik keşifler hakkında konuşacağım. | TED | اليوم سأقوم بالحديث عن اكتشافات غير متوقعة. |
Bu, biz insanlara tıp ve bilim alanında inanılmaz keşifler getirmiş bir süper güçtür. | TED | بالنسبة لنا نحن البشر، إنها قوة عظمى أنتَجَت اكتشافات مذهلة في المجال الطبي والعلمي. |
Hatırlamalıyız ki, bu büyüklükte keşifler bir gecede olmuyor. | TED | لقد ذكرنا أن اكتشافات بهذا الحجم لا تحدث بين ليلة وضحاها. |
Tycho'nun gözlemleri Kepler'in eliptik yörüngeleri ve Galileo'nun keşifleri üzerine kurulmuştu. | Open Subtitles | مبنية على مشاهدات تايكو و مدارات كبلر البيضاوية و اكتشافات جاليليو |
Bunlar gezegenlerin... ...yeni teknolojilerin... ...ya da bilimin keşifleri değil. | TED | أنها ليست اكتشافات حول الكواكب ولا تكنولوجيا جديدة وليست اكتشافات علمية |
Doğa tarihimizi etkileyebilecek keşifler yapabilirim. | Open Subtitles | لأحقق اكتشافات قد تغير من وجة التاريخ الطبيعى و معرفتنا به |
Doğa tarihimizi etkileyebilecek keşifler yapabilirim. | Open Subtitles | لأحقق اكتشافات قد تغير من وجة التاريخ الطبيعى و معرفتنا به |
Bu, onu yeni keşifler yapmaya yönlendirdi, bir şekilde içinde bulduğu matematikle atomdaki bir şifreyi kırdığına inanmıştı. | Open Subtitles | قاده ذلك بسرعة إلى اكتشافات أخرى و كان مقتنعاً أنه كسر أحد شفرات الذرة التي وجد بطريقة ما الرياضيات المختفية بداخلها |
Her gün, yeni keşifler gizemleri çözüyor, akıllara durgunluk veren, ve ölümcül sırlara sahip evren dediğimiz bu yerde. | Open Subtitles | .. كل يوم ، اكتشافات جديدة تُزيل الغموض عن الأسرار القاتلة التي تعصف بالعقل لمكان نُسميه الكــــــــون |
Okyanusun derinliklerinden, karanın en yüksek zirvelerine ilk defa yüz yıldan uzun bir süre önce ziyaret edilen yerlerde bile yeni keşifler yapılıyor. | Open Subtitles | من أعماق المحيط إلى أعلى قمم اليابسة، اكتشافات جديدة يُفصح عنها حتى في أنحاءٍ زارها البشر أول مرةٍ قبل قرنٍ مضى |
Majesteleri, bildiğiniz gibi ben de bölgede önemli keşifler yaptım. | Open Subtitles | لعلك قد تعام ياصاحب الجلالة أنني قد أحدثت اكتشافات مهمة في الأقليم |
Oralarda daha yapılacak büyük keşifler var, müthiş yaratıklar milyonlarca yıllık evrimi temsil ediyor ve muhtemelen bioaktif bileşenler bize henüz hayal bile edemeyeceğimiz katkılar sağlayabilir. | TED | و هناك اكتشافات عظيمة ستظهر هناك، مخلوقات مذهلة تمثل ملايين السنين من التطور ومن المحتمل أنّ المركبات الحيوية النشطة قد تنفعنا بطرق لا يمكن تخيلها. |
Ve aslında, sinirbilimde insanı afallatan keşifler yapıldı: beyin kabuğunun işlevselce özelleşmiş bölgelerinin yerinin belirlenmesi, fare beyinlerinin şeffaflaştırılması, sinir hücrelerinin ışıkla etkinleştirilmesi. | TED | والواقع، كانت هناك اكتشافات مذهلة في علم الأعصاب: كتحديد موقع مناطق متخصصة وظيفياً بالقشرة، وجعل دماغ فأر يصبح شفافاً، وتفعيل الخلايا العصبية بواسطة الضوء. |
Onlar insanların keşifleri ve... ...takip ettikleri yol ile yeni liderliktir. | TED | إنها اكتشافات حول الناس وعن طرق الناس في الحياة وأنماط جديدة من القيادة |
Fraunhofer'in keşifleri, Bavyera'yı durağan bir taşra beyliğinden bir teknoloji merkezine çevirdi. | Open Subtitles | حولت اكتشافات فرانهوفر مملكة بافاريا من مملكة ريفية منعزلة الى قوة تكنولوجية عظيمة |
Bilim insanları sinir sistemimizin yapısından, genlerimizin ve DNA'mızın nasıl çalıştığına kadar temel keşifleri yapmak için böcekleri kullanıyor. | TED | يستخدم العلماء الحشرات للتوصل إلى اكتشافات أساسية عن كل شيء من بنية أنظمتنا العصبية إلى كيفية عمل الجينات والـ DNA. |
Ne keşifleri? | Open Subtitles | اى اكتشافات ؟ اولا |
Şimdi söylemem gerekir ki, ben her zaman kaşifler hakkında kitaplar okurum. Keşfetmeyi çok ilginç bulurum, Kuzey Kutup Bölgesi keşifleri, bilirsiniz, Macellan, Amundsen, Shackleton, orada aşağıda Franklin'i görüyorsunuz, Scott gibi insanlar, tüm bu adamlar. Bu gerçekten on numara, keşif. | TED | الآن لابدّ أن أقول لكم, أني دائماً أقرأ كتب عن الإستكشافات. وأجد الإستكشاف جداً مهم, اكتشافات القطب الشمالي, كما تعلمون, أشخاص مثل "ماجيللان", "آمندسن", "شاكيلتون" كما ترون "فرانكلن" على الشاشة, "سكوتت", كل هؤلاء الأشخاص. الإستكشاف فعلاً شيئ أنيق. |